Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

burukluk ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

burukluk, -ğu anlamı
is. 1. Buruk olma durumu, kekrelik: Ayvanın burukluğu. 2. mec. Küskünlük, gücenmişlik.

Türkçe - İngilizce

burukluk anlamı
isim
1) sourness
2) acerbity
3) acridity

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

burukluk anlamı
Amel.

*Acıpayam -Denizli

burukluk eş anlamlısı

küskünlük
is. Küskün olma durumu, küsü: "Azarlanmış bir çocuk küskünlüğü ile denize baktı." -Ö. Seyfettin.

"burukluk" için örnek kullanımlar

Ama bu bir burukluk ve kişisel meselenin çok ötesinde bir süreç.
But this is a process that goes far beyond the issue of a sourness and personal.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Birinci olmadığın için içinde burukluk oldu mu?
Was that you're not the first in the sourness?
Kaynak: hurriyet.com.tr
Çanakkale'den her dönüşümde kalbimde bir burukluk, kırgınlık olduğunu hissetmişimdir.
Transformation of Dardanelles, each of sourness in my heart, that felt resentment.
Kaynak: haberler.com
Tanımadan, bilmeden oluşan bir burukluk yani.
Knowing, of knowing that a sourness.
Kaynak: tr.eurosport.com
Üzümün kabuklarında bulunan ve şaraba burukluk katan tanen oranı bu üzüm cinsinde çok fazladır. Burukluğun yanı sıra, baharlı tadı, şarap
Kaynak: Boğazkere
Tarihçe: Seyrettikçe gönlünü burukluk sarar. Bu burukluk içinde seyrettikçe seyreder. Bir ara dudaklarından şu sözler dökülüverir: Ah yazı!
Kaynak: Akyazı, Yapraklı
Eğer o burukluk içinde birkaç güzel teselli bulunacaksa, onlardan birisi her türlü hastalık, itilip kakılma, muhitsizlik, anlayışsızlık
Kaynak: Cinuçen Tanrıkorur
Mevcut konumdan daha güzel yere göç etmek bile insanda bir burukluk yaratır. Asırlardır yaşanılan yerlerden kopmak kolay değildir.
Kaynak: Bıyıkaydın, Balışeyh
Bu gün geriye dönüp bakıyorum ve içimde bir burukluk hissediyorum. İnsan kendi kendine "bu şekilde olmamalıydı", "böyle bitmemeliydi"
Kaynak: Demirkırat

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.