Buyurgan, benmerkezci bir üslup ve tavır içinde olduğunu herkes biliyor.
Overbearing, self-centered in a style and attitude that everyone knows.
Kaynak: t24.com.tr n Siyasi iktidarın 'Her şeyi ben bilirim' şeklindeki
buyurgan dili.
The political power 'everything I know' the imperious language.
Kaynak: evrensel.net"Ne mutlu Türküm diyene" ile kıyaslandığında daha sert, daha
buyurgan.
"How happy Turkey who" compared to the more rigid, more imperious.
Kaynak: sabah.com.trBuyurgan tarzda yapılan uygulamlarla vatandaşı ile bu kadar davalı olan başka bir ülke var mıdır?
Imperious style with so much to the citizens of uygulamlarla Is there any other country in which the defendant?
Kaynak: ulusalkanal.com.tr Dikta, insanlara ne yapıp yapmaması gerektiğini emreden
buyurgan lere verilen isim. Aşağıdaki türleri vardır. Oligarşi diktası
Kaynak: DiktaOtokrat (
buyurgan) rejimlerin temel özelliği, yönetimlerin halk adına karar vermesi, iyi- doğru- güzelleri dayatması, buna karşın halkın
Kaynak: OtokrasiTerör sistemin dışındaki bireyin norm dışı her hareketini kapsayacak denli bir çerçeveyle
buyurgan iktidar mekanizmasının hapishane ve
Kaynak: Devlet terörüBaba Grandet
buyurgan kişiliğiyle karısını baskı altında tutar, kızının da herşeyini yitiren yeğeni Charles ile bir aşk evliliği yapmasını
Kaynak: Eugénie GrandetJudy bir yandan doktoru, yaşlı ve
buyurgan nişanlısı Eunice (Madeline Kahn)'ten ayırmaya çalışırken elmas hırsızlığı ve gizli belge
Kaynak: Aşka Vakit Yok (film, 1972)Başkanın konuşması kusursuz, çıkarcı,
buyurgan bir küstahlıktadır. “ Senin alçaklığını, ince bir ayna galerisinden bakarcasına sürekli
Kaynak: Friedrich SchillerDoğu ve Orta Avrupa sağ ve sol
buyurgan baskısı altında idi. Almanya'da Hitler İtalya'da Mussolini , İspanya'da Francisco Franco 'nun
Kaynak: Türkiye