Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

büklüm ne demek?

 - 10 sözlük, 11 sonuç.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

büklüm anlamı İng. meander Osm. menderes Alm. Mäander Fr. méandre
Akarsu yatağının, az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği "S" harfine benzeyen kıvrım.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

büklüm anlamı İng. manifold Alm. Rohrverzweigung Fr. rampe de distribution, système de vannes Jap. tajukai
Soyut yöneyleri ve doğrusal bileşkeleri içeren, düzlemin daha genel matematiksel kümesi.

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

büklüm anlamı İng. fold Alm. Falte Fr. pli
(Resim, Heykel) Resim ve heykelde kumaş kıvrımı.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

büklüm anlamı Osm. iltiva Fr.pli
(biyoloji)

Güncel Türkçe Sözlük

büklüm anlamı
is. 1. Kıvrım: "Yırtılmış atılmış o kâğıtlar ki hayatım / Her parçası, her büklümü üstünde adın var" -M. C. Kuntay. 2. hlk. Dönemeç, viraj.

Kişi Adları Sözlüğü

Büklüm anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.
Cinsiyet: Kız
Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.

Tarama Sözlüğü

büklüm anlamı
Kıvrıntı.

Türkçe - İngilizce

büklüm anlamı
isim
1) twist
2) curl
3) fold

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

büklüm anlamı
Dönemeç

*Silifke -İçel

büklüm anlamı
Büklüm, eğri, dolambaçlı

Doğu Trakya

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Büklüm anlamı
Adıyaman ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

büklüm eş anlamlısı

dönemeç
is. 1. Bir yolun yön değiştirdiği yer, viraj: "Saffet Bey ilk dönemeci döner dönmez, yamağın eline cep saatimi tutuşturup şiddetli emir verdim." -A. Gündüz. 2. mec. Bir durum, tutum, davranış ve düşüncedeki aşama.
kıvrım
is. 1. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm: "Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi." -N. Hikmet. 2. Bir tür tatlı: Cevizli kıvrım. 3. Ayrım, dönemeç: "Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık." -A. Gündüz. 4. jeol. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.
viraj
is. Dönemeç: "Virajları benim gibi son vitesle dönen bir ikincisi daha yoktu piyasada." -N. Hikmet.

"büklüm" için örnek kullanımlar

Önünde iki büklüm olduğumuz sayısız usta onun dergâhından geçti.
Are doubled up in front of his dervish passed countless masters.
Kaynak: haber.sol.org.tr
İlim ve irfandan mahrum ruhun iki büklüm olmuş imdat bekliyor.
Deprived of the knowledge and the wisdom of the soul is waiting for help had doubled.
Kaynak: haber.rotahaber.com
Yıllar sonra Beli iki büklüm olmuş yaşlı bir kadın Medine çarşısında Hz.
Years later, an elderly woman was bent over Beli bazaar Prophet in Medina.
Kaynak: yerelgundem.com
Dünyanın en zengini olmuşlardır, halen birbirlerinin önünde iki büklüm saygıyla eğilirler.
The world's rich have become, still bent over in front of each other respectfully bow.
Kaynak: evrensel.net
Geniş Garb ovasına girer, burada birçok büklüm çizer ve doğal bir yatakta akar. Bu kesimde sulama ve modern tarım teknikleri pirinç
Kaynak: Sebu Nehri
santim aşağıda insanların üstüne saffet dolu, hüsran dolu gözleriyle bakarak bir tramvay vatmanının yanında iki büklüm Beşiktaş'taki evine döner.
Kaynak: Bilecikli Uzun Ömer
Orta halli • Dik başlı • İki büklüm • Danışıklı dövüş • Bezden bebek • Körpe dimağlar • Mutlu yarınlar • Çelik iradeli • Senli benli gibi.
Kaynak: Türkçede deyim
Evde bir de iki büklüm yürüyen, dişleri dökülmüş ihtiyar halaları Indir Thakrun (Chunibala Devi) vardır. Sarbojaya, Indir halayı
Kaynak: Yol Türküsü (film)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.