Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

bütüncül ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

bütüncül anlamı
sf. Totaliter.

Türkçe - İngilizce

bütüncül anlamı
sıfat
1) totalitarian

bütüncül eş anlamlısı

totaliter
sf. Demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu, bütün yetkilerin bir elde veya küçük bir yönetici grubunun elinde toplandığı demokratik olmayan (devlet düzeni), bütüncül.

"bütüncül" için örnek kullanımlar

Önemli olan bütüncül bir şekilde inançlara saygılı şekilde yaşamaktır.
The important thing is to live in a holistic manner as respects all beliefs.
Kaynak: postgazetesi.com
Bütüncül yaklaşımda, asıl olan bütüne ilk bakıştır.
Holistic approach, which is the actual first overview of the whole.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Sorumluluklarımıza ve sorunlarımıza karşı bütüncül çözümler üretmeliyiz.
Responsibilities and holistic solutions to our problems generate a counter.
Kaynak: haber10.com
Mete Tapan da bütüncül bir yaklaşımla sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti.
A holistic approach to the problem should be solved Mete Tapan said.
Kaynak: sabah.com.tr
Progressive rock grupları "genellikle epik hikâyeler anlatan bütüncül bir beyanda bulunan" konsept albümler yapmışlardır. Progresif rock
Kaynak: Progresif rock
Bu yapıdaki geometri egemen tasarım, ampir üslubunun veya yeni klasikçiliğin 19. yüzyıl ın ortasındaki son fakat en bütüncül
Kaynak: Dolmabahçe Camii
Bu tarihe kadar enerji etkinliği, doğal kaynakların yönetimi, gelişmiş otomasyon üretimi ve güçlendirilebilir bütüncül şehir tasarımları
Kaynak: Jacque Fresco
Parsons 'ın kuramlarının sesli muhalifidir. Toplumsal çevrim kuramı na katkısı en fazla bilinen sosyologdur ve bütüncül yaklaşımı benimsemiştir.
Kaynak: Pitirim Sorokin
Gizli metni oluşturan kelimelerin roman içerisinde sıralı, anlamlı ve bütüncül bir halde yer alma olasılığı 1/117'dir. Bu küçük olasılığa
Kaynak: İkra
kitap ve dergi yayımlamakla sınırlı görmeyip öteki pek çok bileşenle bütüncül bir proje olarak yaratmak; yayıncılık dünyasının doğru dürüst
Kaynak: Notos
Cevabı ise bir dilin bütüncül olması ve bir cümlenin anlamının bu cümlenin öğelerinin ve tamlamalarının anlamıyla belirlenmesidir.
Kaynak: Dil felsefesi
karmaşık ve özelleştirilebilir örüntü ler oluşturma gibi yetenekleri olan program bütüncül bir yazılım paketi olarak değerlendirilmektedir.
Kaynak: Genbox Family History
Büyücülüğün bütüncül sosyal gerçekliğini anlamak için, Le Roy Ladurie geleneksel Fransız köylü hikâyesine dayanan ve 1802'de Jacques
Kaynak: Emmanuel Le Roy Ladurie
date Ocak 2008 bütüncül kalite kontrol ve altı sigma için anahtar araçlardan biri olan Pareto grafiği için temel oluşturur.
Kaynak: Pareto İlkesi
Çocukların farklılıkları bütüncül olarak algılayarak, bu çeşitliliğin yarattığı güzelliği duyumsamalarına katkıda bulunması hedeflenen
Kaynak: Aytül Akal
Bu dönemde Zhuang'nin " bütüncül tarih", "uygarlık tarih", "eğitim tarih", "tarım tarih", "tıp tarih", "edebiyat tarih", "yazı sistemi", "
Kaynak: Bagui Okulu
Bu dönemde "olaylar tarihi", "siyasi tarih", "mentalités ve temsilcilerinin tarihi" ile "bütüncül tarih" konularına ilginin arttığı
Kaynak: Annales Okulu
Mistisizm ve çağdaş çözümlemeli felsefe mistisizmin deneyimsel ve bütüncül olması ve mistik deneyimin genellikle ifade edilemezliği, çağdaş
Kaynak: Mistisizm

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.