Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

bütünleştirici ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

bütünleştirici anlamı
sf. Bütünleşmeyi sağlayan.

"bütünleştirici" için örnek kullanımlar

Trabzon'un böyle bir kucaklayıcı, bütünleştirici bir ifadesi var.
Trabzon is such a welcoming, there is an integrative expression.
Kaynak: ensonhaber.com
Sevgi insanda birleştirici, bütünleştirici bir eğilim niteliğindedir.
Love in humans integrating and unifying is a trend.
Kaynak: haberfx.net
Vali Güvenç burada yaptığı açıklamada bütünleştirici mesajlar verdi.
The governor said in a statement here Güvenç gave integrative messages.
Kaynak: haber7.com
Biz hiçbir zaman ayrıştırıcı değil bütünleştirici olduk.
We have no time integrating the parser does not.
Kaynak: haberciniz.biz
Endüstride bütünleştirici bir görsel kimlik ve kalite standardına ulaşmanın ancak tasarımla sağlanabileceğini kavrayan dönemin ilerici AEG
Kaynak: Peter Behrens
verebileceğini, bu yüzden de milletlerin diğer milletlerin sorunlarına kayıtsız kalamayacağını ifade eden Atatürkçülüğün bütünleştirici ilkelerindendir.“
Kaynak: Yurtta sulh, cihanda sulh
Enternasyonal ile Komünist Enternasyonal (Kominern) çizgisinin dışında, farklı yaklaşımları bütünleştirici ve kimi zaman “merkezci/üçüncü
Kaynak: Otto Bauer
olmadığını söyleyerek anarşizmi (önadsız) bütünleştirici bir hareket olarak savunmuştur Ekolün çağdaş temsilcisi olarak Fred Woodworth kabul edilir-
Kaynak: Sıfatsız anarşizm
Frigya başlığı, vazo boyama ve heykelde görülen Paris gibi Truvalılar ı simgeliyor ve bütünleştirici Helenler ve İran kökenli Roma
Kaynak: Frigya başlığı
buradaki ağalık güneydoğudaki gibi toprak ağalığı değil daha çok dış aşiretlerden gelebilecek tehditlere karşı bütünleştirici rol oynar.
Kaynak: Beklemez, Hamur
Bayramlar köy halkı açısından bütünleştirici bir rol oynar. Bayramları namazının ardından mezarlığa gidilirek Yasin-i Şerif okunur.
Kaynak: Söğütlü, Aziziye
Flynn'in (Phillip Seymour Hoffman ) şüphe duygusunun doğasıyla ve şüphenin güven gibi bütünleştirici güç olabileceği hakkındaki vaazıyla başlıyor.
Kaynak: Şüphe (film)
Cumhurbaşkanı olarak düşük bir profil çizmesine rağmen görevine sadakati ve bütünleştirici yaklaşımı takdir edildi. İkinci döneminde 2004
Kaynak: Konstantinos Stefanopulos
Serbest Piyasa Ekonomisi:Serbest piyasa ekonomisi, ekonomik liberal düşünürler tarafından, bütünleştirici bir dal olarak tanımlanmıştır.
Kaynak: Ekonomik liberalizm
bayramların bütünleştirici, kaynaştırıcı olduğunu unutup "biz bayram namazımızı kendi camii mizde kılacaz" diyenler arasında tartışma büyür.
Kaynak: Büyükkızılkum, Bartın
olmadığını söyleyerek anarşizmi (önadsız) bütünleştirici bir hareket olarak savunmuştur Ekolün çağdaş temsilcisi olarak Fred Woodworth kabul edilir-
Kaynak: Anarşizm
Adorno ve Horkheimer, üniversite gençliğinin aydınlanma hareketindeki şiddete temel sayılabilecek ruhsal bütünleştirici düşüncenin
Kaynak: Theodor W. Adorno
Türk dilinin bu ortak ve bütünleştirici özelliği, konuşma dillerindeki, ağızlardaki farklılıklarına karşın yazılı çeşitli lehçeleri, farklı
Kaynak: Türk dilleri

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.