YÖK yasasının içinde
bütünsellik ve tutarlılık da dağılmıştır.
The integrity and consistency in the law of HEC distributed.
Kaynak: hakimiyet.comYapı denetim, planlama ve projelendirmeyle beraber,
bütünsellik oluşturuyor.
Building control, planning, and with projected, totality is.
Kaynak: bursahakimiyet.com.trNedensellik ve
bütünsellik içinde bir yere oturtamadım.
Causality and oturtamadım a place in totality.
Kaynak: haber.stargazete.comBüyük stop gurubu ön kısımdaki büyük farlarla
bütünsellik oluşturarak prestije vurgu yapmakta.
Great stop on the front group prestige by creating an emphasis on the large headlights totality.
Kaynak: haberler.comeserinin var olan sergi ortamında sanat eserinde anlatılan konunun
bütünsellik süreçleri veya ayrışık sanat konu anlatımlarının var olan
Kaynak: Kreatör (sanat dekorasyonu)Postmodernizm toplumu gerçekliği tamamlanmış bir
bütünsellik ya da durağanlık değil, “hiçbiri doğası gereği diğerine üstün olmayan”
Kaynak: KozmopolitanizmÇünkü Onlara göre Modern İnsan çok değişkendir ve
bütünsellik bilinci oluşturma açısından fazla sağlam temellere sahip değildir. Bilim
Kaynak: Rudolf Christoph EuckenBazen bu takvimlerin bir kısmı veya
bütünsellik arz eden bazıları resmi takvim statüsüne ulaşabilir. Örneğin günümüzdeki Türk takviminde
Kaynak: Halk takvimiRefik Saydam 'ın ölümü sonrasında 1942 yılında Başbakan olan Saraçoğlu, bu döneminde de Cumhuriyet döneminin
bütünsellik taşıyan seçim
Kaynak: Şükrü Saracoğlu