büyük ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
büyük anlamı
sf. 1. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı: "Büyük ağaçların Altında, gazinoya doğru gidiyoruz." -Y. Z. Ortaç. 2. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram): "Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti." -P. Safa. 3. Niceliği çok olan: "Benim büyük kalabalıklara karşı ürkekliğim vardır." -R. N. Güntekin. 4. Üstün niteliği olan: "Molière büyük adammış, yeryüzüne gelmiş kişilerin en büyüklerinden biri." -N. Ataç. 5. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş: "Büyüklerin tandır sefasına ayıracak zamanları yoktu." -A. Kutlu. 6. Önemli: "Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti." -T. Buğra.
sf. 1. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı: "Büyük ağaçların Altında, gazinoya doğru gidiyoruz." -Y. Z. Ortaç. 2. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram): "Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti." -P. Safa. 3. Niceliği çok olan: "Benim büyük kalabalıklara karşı ürkekliğim vardır." -R. N. Güntekin. 4. Üstün niteliği olan: "Molière büyük adammış, yeryüzüne gelmiş kişilerin en büyüklerinden biri." -N. Ataç. 5. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş: "Büyüklerin tandır sefasına ayıracak zamanları yoktu." -A. Kutlu. 6. Önemli: "Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti." -T. Buğra.
Türkçe - İngilizce
büyük anlamı
sıfat
1) big
2) large
3) great
4) older
5) major
6) grand
7) enormous
8) high
9) capital
10) wide
11) elder
12) bulky
13) long
14) mighty
15) ample
16) keen
17) maxi
18) extended
19) capacious
20) precious
21) exalted
22) handsome
23) smart
24) almighty
25) stout
26) Cyclopean
27) swingeing
28) sublime
29) rousing
30) magniloquent
31) star
32) no end of
33) no end
34) healthy
35) large-scale
zarf
1) big
ön ek
1) great-
2) grand-
3) macro-
4) mega-
5) megalo-
isim
1) senior
edat
1) out
sıfat
1) big
2) large
3) great
4) older
5) major
6) grand
7) enormous
8) high
9) capital
10) wide
11) elder
12) bulky
13) long
14) mighty
15) ample
16) keen
17) maxi
18) extended
19) capacious
20) precious
21) exalted
22) handsome
23) smart
24) almighty
25) stout
26) Cyclopean
27) swingeing
28) sublime
29) rousing
30) magniloquent
31) star
32) no end of
33) no end
34) healthy
35) large-scale
zarf
1) big
ön ek
1) great-
2) grand-
3) macro-
4) mega-
5) megalo-
isim
1) senior
edat
1) out
büyük eş anlamlısı
makro
sf. Büyük, geniş, mikro karşıtı.
sf. Büyük, geniş, mikro karşıtı.
önemli
sf. 1. Önemi olan, mühim, ehemmiyetli: "Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz." -T. Buğra. 2. Politik, ekonomik, psikolojik ve askerî açıdan önemli olan, stratejik.
sf. 1. Önemi olan, mühim, ehemmiyetli: "Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz." -T. Buğra. 2. Politik, ekonomik, psikolojik ve askerî açıdan önemli olan, stratejik.
yetişkin
sf. 1. Yetişmiş, olgunlaşmış. 2. Evlenme çağına gelmiş (kız): "Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu." -N. Cumalı. 3. ruh b. Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse). 4. ruh b. Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan. 5. is. Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç.
sf. 1. Yetişmiş, olgunlaşmış. 2. Evlenme çağına gelmiş (kız): "Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu." -N. Cumalı. 3. ruh b. Beden, ruh ve duygu bakımlarından olgunluğa erişmiş olan (kimse). 4. ruh b. Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan. 5. is. Kanunların belirttiği belli bir yaşı aşmış, toplumsal sorumluluklarını bilme durumunda olan genç.
büyük zıt anlamlısı
küçük
is. 1. mec. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. 2. Küçük abdest. 3. sf. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı: "Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." -A. Kutlu. 4. sf. Yaşı daha az olan: "Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk." -A. Ağaoğlu. 5. sf. Niceliği az olan: "Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum." -S. F. Abasıyanık. 6. sf. Niteliği aşağı olan, bayağı: Küçük adam. 7. sf. Geri aşamada: Küçük bir memur. 8. sf. Değersiz, önemsiz: "Bu iyi temiz, sıhhatli, küçük insanların uykusu bambaşka bir şey." -S. F. Abasıyanık. 9. sf. Kısık, parlak olmayan (ses): "Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi." -R. H. Karay.
is. 1. mec. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. 2. Küçük abdest. 3. sf. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı: "Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." -A. Kutlu. 4. sf. Yaşı daha az olan: "Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk." -A. Ağaoğlu. 5. sf. Niceliği az olan: "Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum." -S. F. Abasıyanık. 6. sf. Niteliği aşağı olan, bayağı: Küçük adam. 7. sf. Geri aşamada: Küçük bir memur. 8. sf. Değersiz, önemsiz: "Bu iyi temiz, sıhhatli, küçük insanların uykusu bambaşka bir şey." -S. F. Abasıyanık. 9. sf. Kısık, parlak olmayan (ses): "Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi." -R. H. Karay.
"büyük" için örnek kullanımlar
Büyük ilaç şirketlerinin çok fazla yeni antibiyotik üretme planı yok.
Do not plan on a lot of the big pharmaceutical companies to produce new antibiotics.
Kaynak: cnnturk.comŞu soru zaman zaman gündeme geliyor: Bu kadar büyük bir uçak gerekli mi?
From time to time the question comes up: This is an aircraft as large as necessary?
Kaynak: hurriyet.com.trYetenek sizsiniz türkiye yarışması büyük finali kim kazanacak?
You're the turkey talent contest who will win the grand finale?
Kaynak: habergazete.comŞekerli içeceklerin en büyük boyu artık en fazla 473 mililitre olabilecek.
Sweetened beverages may be the biggest size is now more than 473 milliliters.
Kaynak: haber.mynet.comBüyük Menderes (Yunanca : Μαίανδρος, şşMaiandros), Batı Anadolu 'nun en büyük nehridir ve loMendereşş Küfi Suyu ve Banaz Çayı kollarının
Kaynak: Büyük Menderes Nehri
Kaynak: Büyük Menderes Nehri
Büyük Okyanus veya Pasifik Okyanusu, Amerika , Asya ve Okyanusya kıtaları arasında ve dünyanın en büyük okyanusu. Pasifik adını İspanya
Kaynak: Büyük Okyanus
Kaynak: Büyük Okyanus
Büyük Selçuklu Devleti ya da Büyük Selçuklu İmparatorluğu bir Türk devlet idir. Göçmen Türklerde bozkırdaki ırmakları geçiş büyük önem
Kaynak: Büyük Selçuklu Devleti
Kaynak: Büyük Selçuklu Devleti
Haziran MÖ 323 , Babil , MÖ 336 - MÖ 323 yılları arasında Makedonya kralı ve tarihteki en büyük imparatoru. Makedonya kralı II. Filip 'in oğlu.
Kaynak: III. Aleksandros
Kaynak: III. Aleksandros
Büyük Ödül (Fransızca sı 'Grand Prix', gran pri okunur), bir yarışmada verilen "en büyük ödül" olan anlamına ek olarak, genelde büyük ya da
Kaynak: Büyük Ödül
Kaynak: Büyük Ödül
Büyük sayılar, gündelik yaşamda normalde kullanılmayan büyük sayı ları ifade eder. Terim genellikle büyük pozitif tam sayı ları veya daha
Kaynak: Büyük sayılar
Kaynak: Büyük sayılar
Büyük camgöz (Cetorhinus maximus), dünyanın en büyük balığı olan balina köpek balığı ndan sonra gelen, dünyanın 2'nci büyük balığıdır .
Kaynak: Büyük camgöz
Kaynak: Büyük camgöz
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
