Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

büyükçe ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

büyükçe anlamı
sf. 1. Biraz büyük: "Aynı kamarayı paylaşacaksınız, büyükçedir, ikinize de yeter." -Z. Selimoğlu. 2. mec. Oldukça önemli: "Büyükçe bir beyin humması geçirmiştim." -R. N. Güntekin.

Türkçe - İngilizce

büyükçe anlamı
sıfat
1) sizeable
2) sizable
3) largish
4) biggish

"büyükçe" için örnek kullanımlar

Fakat Rusya üzerinde patlayan meteor yağmurunun büyükçe bir üyesi.
But Russia is a member of a rather large on the exploding meteor shower.
Kaynak: aksiyon.com.tr
Arkasından büyükçe bir sini getirerek bu sofraaltının üzerine koyar.
Paste the back of a large sofraaltının bringing it puts on.
Kaynak: memleket.com.tr
Yassı patates gibi büyükçe bir bezeyi alıp ortasından yarın.
Such as potatoes, take the middle of a large flat meringue tomorrow.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Armağanım duruyor bir köşede büyükçe bir kutu içinde.
In one corner stands a large gift to the box.
Kaynak: birgun.net
Newfoundland, genellikle siyah ve büyükçe köpek ırkı . Newfoundland türü Newfoundland ve Labrador kıyılarında gelişmiş bir hayvandır ve
Kaynak: Newfoundland (köpek)
Ayvalık tostu, tadını büyükçe kesilen özel ekmeğinden alan bir yiyecek . Tadını özel unundan almaktadır. Ekmeği fırından ayrıca
Kaynak: Ayvalık tostu
Bu bölmede hamamı ısıtmak için büyükçe bir kazan vardır. Bu kazanın yanmasını sağlamak külhancı'nın görevidir. Hamam müşterileri bu
Kaynak: Külhan
Tüylü başlarında büyükçe iki petek göz ve çoğunda iki nokta (osel) göz bulunur. Kelebekler faaliyet durumlarına göre gece ve gündüz
Kaynak: Kelebek
Kanda dolaşan lenfositler, alyuvarlardan biraz büyükçe oldukları halde yine de küçük hücre grubuna girerler. Ayrıca lenfosit bağ doku
Kaynak: Lenfosit
yönetim bölümüne benzemeyen ve çok kere sadece törensel önemi olan nisbeten büyükçe alan kapsayan tarihsel yerel bölümlere verilen isimdir.
Kaynak: Shire
Başlarının ucunda çok parçalı iki anten ile yanlarda büyükçe iki petek göz bulunur. Bazılarının baş tepelerinde de 2 veya 3 adet nokta göz
Kaynak: Düz kanatlılar
Bunların büyükçe bir kısmı kürk ticaretinde çalışsa da, diğer kısmını denizci , marangoz ve diğer mesleklerden esnaf oluştururdu.
Kaynak: Promışlennik
Knokke-Heist Belçika'nın zengin bir tatil beldesi olarak bilinmekte ve yaz sezonunda büyükçe tatilci kitlesini çekmektedir. Knokke'de uzun
Kaynak: Knokke-Heist
İlk baskısının sade görünüşlü kapağında rujla oluşturulmuş büyükçe bir dudak izi varken, ikinci baskısında artık romandan uyarlanan film
Kaynak: Örümcek Kadının Öpücüğü
Tıpkı Paris halkı gibi Berlinliler de gördükleri ilk Türk olan Ahmed Efendi'yi, başında balkabağından büyükçe kavuğu, kaftanı ve
Kaynak: Ahmed Resmî Efendi
Sayımına göre yerel idare sınırları içinde 14,590 kişi yaşamaktadır ve böylece coğrafi görüşle büyükçe bir kasaba kadar nüfusu bulunmaktadır.
Kaynak: Armagh
Serçe den biraz büyükçe, yaklaşık 19-21 cm. uzunluğundadır. Meyve bahçeleri, bostanlar, şehirlerde yaşar. İsrail 'de bülbül lerden en çok
Kaynak: Bayağı Arap bülbülü
Hayatının büyükçe bir bölümünü ortadoğu ülkelerinde İslam araştırmalarıyla özellikle de İslam felsefesi, tasavvuf ve şii inançlarını
Kaynak: Henry Corbin
kadar büyükçe bir kuştur. Siyah-beyaz kuş tüy leriyle pek karıştırılmazlar ve geceleri büyük tünekleri oluştururlar. Kolayca
Kaynak: Alaca yalıçapkını
Kazan büyükçe bir tüp biçimdedir. Silindir ise yatay şekilde yerleştirilmiş halde bu kazanın altında, üstünde ya da yanında bulunur.
Kaynak: Lokomobil
üzeri bir çatı yla örtülü, yanları açık ya da camlı, büyükçe sundurma ya da balkon dur. Hindistan 'da konuşulan pek çok yerel dilde
Kaynak: Veranda
Pişmaniye yapmak için ağda haline gelinceye kadar eritilen şeker , dondurulduktan sonra büyükçe bir halka biçimine getirilir.
Kaynak: Pişmaniye

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.