Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

canlılık ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

canlılık, -ğı anlamı
is. 1. Canlı olma durumu. 2. mec. Neşelilik, hareketlilik: "Onun bu canlılığı beni rahatsız ediyor." -A. Ümit.

Türkçe - İngilizce

canlılık anlamı
isim
1) life
2) liveliness
3) sTamina
4) exhilaration
5) buoyancy
6) vividness
7) animation
8) vivacity
9) saturation
10) crispness
11) brightness
12) brio
13) dynamics
14) bounce
15) color
16) perkiness
17) stir
18) elan
19) verve
20) ginger
21) sprightliness
22) richness
23) spiritedness
24) alacrity
25) lustiness
26) quickness
27) raciness
28) friskiness
29) colour

canlılık eş anlamlısı

hareketlilik
is. Hareketli olma durumu, devingenlik.

"canlılık" için örnek kullanımlar

Burcunuzda ilerleyen Ay size canlılık ve yeni fikirler getirmekte.
Months later brings you vitality and new ideas Burcunuzda.
Kaynak: haberbiz.com
Bu yolla istediğiniz şeye karşı bir istek ve canlılık geliyor.
In this way, a request against what you want to come and vitality.
Kaynak: mersinim.net
Sevgililer Günü'ndeki hediye alışkanlığı, ekonomide canlılık yaratıyor.
Valentine's Day gift in the habit of creating economic vitality.
Kaynak: posta.com.tr
Nikon D5200,orta sınıf DSLR piyasasına canlılık katmayı amaçlayan bir model.
Nikon D5200, a model that aims to add vitality to the middle class of DSLR cameras.
Kaynak: chip.com.tr
Deoksiribonükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizma lar ve bazı virüs lerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan
Kaynak: DNA
Serotonin, insanda mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren bir hormondur. Eksikliğinde depresif, yorgun, sıkılgan bir ruh hali görülür
Kaynak: Serotonin
Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik
Kaynak: Stereofoni (FM)
Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik
Kaynak: Stereofoni (TV)
DNA tüm organizmalar ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir
Kaynak: DNA (anlam ayrımı)
Mecâz sanatı, anlatımı daha etkili kılmak ve söze canlılık kazandırmak amacıyla yapılır. Söze güzellik, güçlülük, canlılık, zarafet,
Kaynak: Mecaz
kadınların giyim kültürünü yeniden canlılık kazanmasına vesile olan Gülistan Tokdemir, gittiği her yerde vatandaşların sevgi seliyle karşılaşıyor.
Kaynak: Haşim tokdemir
Ayrıca kar sayesinde kış turizmi de canlılık kazanır. Öte yandan miladi yılbaşı kış mevsiminde kutlanır. Winter. Kategori:Kış
Kaynak: Kış
Yönetimdeki bu değişikliğin de canlılık getirmemesi üzerine 4 Mayıs 1986 'da yapılan olağanüstü kongrede partinin feshedilmesi
Kaynak: Milliyetçi Demokrasi Partisi
gösterebilirler Yaşam bir başka tanımla, canlılık niteliği taşıyan varlıkların yaşadıkları süre boyunca kazandıkları deneyimler ve yaşayımların bütünüdür.
Kaynak: Yaşam
gitmesini sağlayan sentromer olmadığı için kromzomlar, kutuplara ulaşmazlar ve canlılık devam etmez yani böyle bir gebelik düşükle sonuçlanır.
Kaynak: Delesyon
Fransız şiirine o güne kadar rastlanmayan yeni bir hava, canlılık ve bir musiki getirdi. Zuhal Şiirleri, Aşıkların Bayramı, Güzel Şarkı,
Kaynak: Paul Verlaine
Son dönemde yapılan büyük siteler (Kuyumcukent , Dış Ticaret Kompleksi gibi) ve tekstil sektörünün outlet mağazları ile canlılık
Kaynak: Yenibosna, Bahçelievler
Uzun yıllar ulaşım zorluğunun da etkisiyle çevre ilçeler gibi canlılık kazanamamış ve kendini korumuştur. Son yıllarda özellikle İngiliz
Kaynak: Kalkan, Kaş
yy'da İspanya'dan kovulan Mağribliler, kentin sanayi ve ticaret etkinliklerine yeni bir canlılık kazandırdılar. 1860'ta ve 1913'te
Kaynak: Tetuan
Canlının tam dinlenme sırasında kas hareketi yapmadan,vücuttaki canlılık olaylarının sürmesi için gereken enerjiyi sağlayan metabolizmaya
Kaynak: Bazal metabolizma

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.