Kalpleri
celp eden, fıtratları ve ruhları etkileyen bir sır vardır.
Who summons the hearts, and spirits that affect filtrates are a mystery.
Kaynak: sentezhaber.comRenkli bir kişiliği insanları
celp eden bir üslubu vardı.
There was a colorful personality, a style that summons people.
Kaynak: news-eu.comMahkeme, dosyada savunması alınamayan bazı sanıklara bir daha ki duruşmada hazır bulunmaları için
celp çıkarılmasına karar verdi.
The court file, the defense could not be summoned to be present at the hearing that some of the defendants again decided to remove.
Kaynak: haberler.comYolcu, Kayseri Eski Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin'in Büyükşehir Belediyesi hakkında hazırladığı muhakkik raporunun soruşturma dosyasından
celp edilmesini talep etti.
Passenger, Kayseri Metropolitan Municipality, Former Deputy Governor Ali Yener Erçin'in file on the investigation report prepared by the investigator asked for summons.
Kaynak: odatv.comTemmuz 1942 'de Anne'nin ablası Margot'a bir
celp gelir ve SS merkezine çağırılır, Yahudi olarak işaretlenir. Anne Frank, 14 yaşındayken
Kaynak: Anne Franknot: tapu kayıtlarını mahkemeye
celp eden dava hakimi, dikkatini çeken bir tapu kaydını incelenmek üzere istanbul üniversitesine
Kaynak: Porsuk, PasinlerAman Sultanım, ben birtakım akrabamı, dostlarımı Müslüman yaptığım gibi bunları da dini celil İslam'a
celp ve davet etmeğe uğraşıyorum,
Kaynak: Sabetay Sevi