kök(I)
is. 1.
bit. b. Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. 2.
bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi. 3. Bazı şeylerde dip bölüm:
Diş kökü. 4. Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane:
Üç kök maydanoz. 5.
mec. Dip, temel, esas:
"Ta gölden başlayan tipi ve fırtına Şebben'in sıcak evini kökünden sarsıyordu." -H. E. Adıvar. 6.
mec. Kaynak, köken:
"Ölenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı." -A. Ş. Hisar. 7.
mec. Bir kimseyi bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. 8.
db. Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü:
Yaptırmak kelimesinde kök, -yap bölümüdür. 9.
kim. Olağan şartlarda çevresinden yalıtılamayan ancak birçok tepkimede nitelik değiştirmeden geçebilen atom kümesi. 10.
mat. Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek veya birleşik değer.