Sonbahar biraz hüzünlü ve mağrurken, ilkbahar daha
cıvıltılı, renkli ve heyecanlıydı.
Fall a little bit sad and mağrurken, spring more vibrant, colorful and exciting.
Kaynak: hurriyet.com.trYan tarafındaki Çiçek Pazarı'nda satılan kuşların
cıvıltılı ötüşlerini duyardım oturduğum yerden.
I heard the sound of birds chirping in the bustling Flower Market sold sitting on the side of the ground.
Kaynak: blog.milliyet.com.trUçuş sırasında kesikli ya da
cıvıltılı sesler çıkarırlar ve kuyruklarının iki yanında bulunan beyaz tüyler bir görünüp bir kaybolur.
Kaynak: Junko