Biz de, alış verişi ondan yapar, bazen de
ahbaplık ederdik.
We, too, makes the exchange of him, and sometimes I would fraternizing.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trYaşar Eyice ve benimle de
ahbaplık kurdular.
Eyice lives and set up fraternizing with me.
Kaynak: haber.rotahaber.comRubin Long Beach Lisesi'nde öğrenciyken okulun Ses ve Görüntü Müdürü Steve Freeman ile
ahbaplık kurdu. Freeman kendisine gitar ve şarkı
Kaynak: Rick RubinMecazi anlamda ise,
ahbaplık, dostluk anlamında da kullanılır. Teorik anlamı: Hukuk dönemden döneme değiştiği için hala doyurucu bir tanım
Kaynak: HukukYakınlık ve
ahbaplık derecesine göre yine selamlaşılmadan (tokalaşılmadan) baş başa taziye verilir. Zaten Çerkesler' de akrabalık
Kaynak: Xabze