civcivli anlamı sf. 1. Civcivi olan. 2. mec. Gürültülü patırtılı, telaşlı: "Mahallem sakindir ama civcivli de bir mahalledir." -S. F. Abasıyanık.
civcivli eş anlamlısı
telaşlı sf. 1. Telaş eden, telaşa düşen, pürtelaş: "O akşam yine aynı telaşlı ses beni merdiven başında durdurdu." -Y. Z. Ortaç. 2. Aceleci.
"civcivli" için örnek kullanımlar
ayı Gülk: civcivli tavuk Günnükçü/günlükçü: yevmiyeci Gürcü kavurması: kuşbaşı etlerle, kavrulmuş mısır unuyla ve bol baharatla yapılan yemek. Kaynak:Esenkale, Ünye