ant is. 1. Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin. 2. Kendi kendine söz verme, ahit:
Andım var, bu işi yapacağım. antlaşma is. 1. İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, pakt. 2. Bu durumu belirten belge.
devir(II)
is. 1. Dönme, dönüş:
Tekerin devri. 2. Aktarılma:
Malın arabadan vagona devri. 3. Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme. 4. Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi:
Devir teslim töreni. 5. Sürekli ve düzenli değişme, çevrim. 6.
fiz. Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. 7.
esk. Dolaşma:
Şehrin çevresinde iki devir yaptık. zaman is. (zama:nı) 1. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit:
"Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım." -Ö. Seyfettin. 2. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit:
"Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir." -A. İlhan. 3. Belirlenmiş olan an. 4. Çağ, mevsim:
Gül zamanı. Çocukluk zamanı. 5. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. 6. Dönem, devir:
"Dedelerimizin zamanında burada bir kral yaşardı." -R. Mağden. 7.
gök b. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. 8.
db. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı:
Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir. 9.
jeol. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri.