Kızım da üzülmesin diye sürekli abur
cubur yiyerek kilo almıştım.
Do not worry, I took my daughter lose weight by eating junk food constantly.
Kaynak: odatv.comErkekler de televizyon karşısında abur
cubur yemeye bayılıyor.
Men also love to eat junk food in front of television.
Kaynak: dw.de'Ne olur babaanneciğim, bir tane abur
cubur alabilir miyim.'
'What happens babaanneciğim, junk food can I get another one.'
Kaynak: blog.milliyet.com.trSosyal medya kullanıcılarının abur
cubur tüketimine olan eğilimini artırıyor.
The trend of social media users is increasing the consumption of junk food.
Kaynak: ensonhaber.comMısırdan yapılıp peynirtozu ile kaplanan "cheese puffs" adlı gerçek bir abur
cubur ile "poof" (İngilizce kabarık, pofuduk) kelimelerinin
Kaynak: Peynirli TombiFrito-Lay sayesinde dünyanın en büyük abur
cubur firması haline gelen PepsiCo,Amerika Birleşik Devleti'nde pazarın yüzde 40'ına hakimdir.
Kaynak: Frito-LayFelaket Henry sebze yemek üzerine zorlanıyo ama o abur
cubur yemeyi seviyo annesi 5 gün boyunca sebze yerse onu tıkın - çıka götüreceğini
Kaynak: Felaket HenryFilmin ünlü 'seks kölelerine toplu olarak zorla gaita yedirme sahnesi' kapitalist tüketim toplumunun abur
cubur yiyecek endüstrisi ve
Kaynak: Salo ya da Sodom'un 120 GünüO değişik şeyler toplamayı ve çöpü karıştırıp abur
cubur yemeyi sever. O daima sürekli durmadan Wendy Winkle 'ye aşır derecede kızar, onu
Kaynak: Cramp İkizler