Bu süre zarfında tekneyi
çalıştırmak için büyük uğraş verdik.
During this time we have working hard to run the boat.
Kaynak: habervan.comBursa'da bir kamu kurumu işyeri hekimi
çalıştırmak için ihale açtı.
Bursa opened a tender for a public institution run occupational physician.
Kaynak: haber.sol.org.trYemek yaparken telefondaki uygulamayı
çalıştırmak yeterli oluyor.
Is sufficient to run the application on the phone while cooking.
Kaynak: haberciniz.bizŞimdide birilerinin rahat etmesi için yine bizleri
çalıştırmak istiyorlar.
And now they want someone to run us for peace of mind again.
Kaynak: haberx.comMicrosoft Windows, (Türkçe : pencereler) kullanıcıya grafik arabirimler ve görsel iletilerle yaklaşarak, yazılımları
çalıştırmak, komut
Kaynak: Microsoft WindowsNetbook ya da el üstü küçük, hızlı, ucuz olan ve ağ uygulamalarını
çalıştırmak için geliştirilmiş dizüstü bilgisayar lara verilen genel ad.
Kaynak: NetbookControl-Alt-Delete, (sıklıkla Ctrl-Alt-Del şeklinde kısaltılır), sistemi yeniden yüklemek ya da görev yöneticisi ni
çalıştırmak için
Kaynak: Control-Alt-Deleteuygulamalarını
çalıştırmak üzere iyileştiren" bir yazılımdır. BSD lisansı ile dağıtılan Gears, özgür ve açık kaynak kodlu yazılımlar arasında sayılır.
Kaynak: Google GearsJabba,bu tuzağı
çalıştırmak için Boska?! diye bağırınca yerdeki tuzak harekete geçer. Kurban çukura düşer ve dev bir kapı açılarak Rancor'u
Kaynak: RancorBir bilgisayar platformu, bir uygulama yazılım ı
çalıştırmak için donanım mimarisi ve bir yazılım çerçevesi (ve buna dahil olarak
Kaynak: Bilgisayar platformuDeklanşör düğmesini fotoğraf makinesine dokunmadan
çalıştırmak için fotograf makinesine bir kablo yardımıyla bağlanan düzenektir.
Kaynak: Deklanşör kablosu (fotoğrafçılık)Uçak yakıtı, hava taşıtların ı
çalıştırmak için kullanılan özel bir petrol -temelli yakıttır. Isıtma ya da karayolu taşımacılığı gibi daha
Kaynak: Uçak yakıtıDünyanın en bilinen markalarından olan Nike, çocuk işçi
çalıştırmak ve doğaya zarar vermek gibi konularda sürekli mahkemelik olmakta ve
Kaynak: Nike (şirket)tarafından II. Dünya Savaşı döneminde Almanya 'da ve işgal edilen bölgelerde, istenmeyen kişileri zorunlu
çalıştırmak üzere kurulmuşlardı.
Kaynak: Nazi toplama kamplarıBu tip gaz türbinlerinde türbin bıçakları çok daha fazla sayıdadır ve türbine aktarılan kinetik enerji kompresörü
çalıştırmak için gereken
Kaynak: Gaz türbinli motorlarYani sporcu sadece bir branşta başarılı olması yetmez, diğer branşlara ait antrenmanları da yapmak ve kas gruplarını
çalıştırmakKaynak: Triatlonüzerinde; muhasebe, insan kaynakları, üretim otomasyon yazılımları
çalıştırmak mümkün olduğu gibi çeşitli veri tabanlarını tutmak ve belge
Kaynak: İntranetBugün terimi, tablet de, öncelikle bir dokunmatik ekran, ancak genel bilgisayar işletim sistemleri ve uygulamaları
çalıştırmak için
Kaynak: Tablet KBChrome OS'u
çalıştırmak ve yüklemek için indirmeye sunulmayacak. Bunun yerine, sadece Google ortakları tarafından yayımlanan donanımlarda
Kaynak: Google Chrome OSgenel müfettişliğine getirilmiş ve Albert Speer 'in tabeline göre Avrupa'nın dört tarafından zorunlu
çalıştırmak üzere işçileri getirmiştir.
Kaynak: Fritz SauckelÇevrilen programı
çalıştırmak için ihtiyaç duyulan diğer programlara bağımlılık lar denir. Unix /Linux tabanlı işletim sistemleri nde,
Kaynak: MakePortage ı
çalıştırmak için emerge komutu kullanılır. Emerge paketleri derleyen ve kuran asıl araçtır. Portage ayar dosyası /etc/make.
Kaynak: Portage