çalkalamak ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
çalkalamak anlamı
(-i) 1. Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak: "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" -A. İlhan. 2. (nsz) İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak: "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." -Y. Z. Ortaç. 3. Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek: Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak. 4. Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek. 5. (nsz) Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak: "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." -O. C. Kaygılı. 6. Kuluçka yumurtalarını çevirmek. 7. Sağlığının bozulmasına yol açmak.
(-i) 1. Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak: "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" -A. İlhan. 2. (nsz) İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak: "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." -Y. Z. Ortaç. 3. Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek: Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak. 4. Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek. 5. (nsz) Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak: "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." -O. C. Kaygılı. 6. Kuluçka yumurtalarını çevirmek. 7. Sağlığının bozulmasına yol açmak.
Türkçe - İngilizce
çalkalamak anlamı
fiil
1) rinse
2) shake
3) swill
4) rinse out
5) agitate
6) churn
7) whip up
8) shake up
9) slosh
10) swash
11) rouse
12) swill out
fiil
1) rinse
2) shake
3) swill
4) rinse out
5) agitate
6) churn
7) whip up
8) shake up
9) slosh
10) swash
11) rouse
12) swill out
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çalkalamak anlamı
Kalburdan geçirmek.
Kalburdan geçirmek.
Ahat *Banaz -Uşak
Uğurlu *Ermenek -Konya
çalkalamak eş anlamlısı
elemek
(-i) 1. Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek: "İşte deniz suyunun tuzunu eleyip çölü sulayıp kazanılan meralar." -H. Taner. 2. Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek. 3. İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak. 4. mec. Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak. 5. sp. Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek.
(-i) 1. Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek: "İşte deniz suyunun tuzunu eleyip çölü sulayıp kazanılan meralar." -H. Taner. 2. Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek. 3. İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak. 4. mec. Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak. 5. sp. Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek.
"çalkalamak" için örnek kullanımlar
Ilık tuzlu su ile ağzı çalkalamak da şişlikleri azaltarak kanamayı engelleyebilir.
With warm salt water mouth rinse can prevent bleeding by reducing the swelling.
Kaynak: bebekvecocuk.milliyet.com.trYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
