çapraz ne demek?
- 9 sözlük, 21 sonuç.BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
çapraz anlamı Osm. çapraz Alm. Schränken
Testerenin çalışırken sıkışmasını önlemek için dişlerin sağa ve sola birer atlayarak eğilmesi.
Testerenin çalışırken sıkışmasını önlemek için dişlerin sağa ve sola birer atlayarak eğilmesi.
BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü
çapraz anlamı
Karşı güreşçiyi ayaktayken kolları ile kavrayıp onu gerisingeri sürerken çelme takıp sırt üstü yere düşürme.
Karşı güreşçiyi ayaktayken kolları ile kavrayıp onu gerisingeri sürerken çelme takıp sırt üstü yere düşürme.
BSTS / Kılıçoyunu Terimleri Sözlüğü
çapraz anlamı İng. Croise Osm. Kruvaze Fr. Croisé
Bir çelgiyle yakalanan karşı savutun bağlantısını kesmeden uygulanan özel biçimde bir dürtüş. (Eylem üst dış doğrultudansa, savut ucu karşı namlunun üstünden çevrilerek alt dış doğrultuya; alt dış doğrultudan başlamışsa, savut ucu karşı namlunun Altından çevrilerek üst dış doğrultuya doğru uygulanır.)
Bir çelgiyle yakalanan karşı savutun bağlantısını kesmeden uygulanan özel biçimde bir dürtüş. (Eylem üst dış doğrultudansa, savut ucu karşı namlunun üstünden çevrilerek alt dış doğrultuya; alt dış doğrultudan başlamışsa, savut ucu karşı namlunun Altından çevrilerek üst dış doğrultuya doğru uygulanır.)
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
çapraz anlamı İng. transversal Osm.katı Lat.transversalis Alm. Transversale Fr. transversale, transverse
İki doğruyu kesen üçüncü bir doğru. Anlamdaş. kesen II.
İki doğruyu kesen üçüncü bir doğru. Anlamdaş. kesen II.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
çapraz anlamı Osm. tesâlüb Fr. décussation, chiasme
(biyoloji)
(biyoloji)
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
çapraz anlamı
(I) 1. Düven okunu boyunduruğa bağlayan demir çengel. (Kızılca *Bor -Niğde) 2. Bıçkı dişlerini ayaklamağa yarayan çelik aygıt. (*Kemalpaşa -İzmir; *Aksaray -Niğde) 3. At başlığında hayvanın yüzüne rastlayan kısımda bulunan çarpı biçimindeki kayış. (*Aksaray -Niğde)
(I) 1. Düven okunu boyunduruğa bağlayan demir çengel. (Kızılca *Bor -Niğde) 2. Bıçkı dişlerini ayaklamağa yarayan çelik aygıt. (*Kemalpaşa -İzmir; *Aksaray -Niğde) 3. At başlığında hayvanın yüzüne rastlayan kısımda bulunan çarpı biçimindeki kayış. (*Aksaray -Niğde)
çapraz anlamı
(II) Semerlerin arka kısmına iplerle yapılan çarpı biçimindeki süsler. (*Yalvaç -Isparta)
(II) Semerlerin arka kısmına iplerle yapılan çarpı biçimindeki süsler. (*Yalvaç -Isparta)
Güncel Türkçe Sözlük
çapraz anlamı
sf. 1. Eğik olarak birbiriyle kesişen. 2. İki taraflı, karşılıklı: Çapraz ateş. 3. zf. Eğik bir biçimde: "Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı." -S. Kocagöz. 4. is. Karşı tarafın yanı: "Oturuşunu değiştirdi, çaprazındaki masayı değil de hemen sağındakini görecek şekilde yan döndü." -E. Şafak. 5. is. Bir tür olta iğnesi. 6. is. hlk. Kopça, düğme. 7. is. sp. Güreşte rakibin koltuk Altından kol geçirip sarma oyunu.
sf. 1. Eğik olarak birbiriyle kesişen. 2. İki taraflı, karşılıklı: Çapraz ateş. 3. zf. Eğik bir biçimde: "Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı." -S. Kocagöz. 4. is. Karşı tarafın yanı: "Oturuşunu değiştirdi, çaprazındaki masayı değil de hemen sağındakini görecek şekilde yan döndü." -E. Şafak. 5. is. Bir tür olta iğnesi. 6. is. hlk. Kopça, düğme. 7. is. sp. Güreşte rakibin koltuk Altından kol geçirip sarma oyunu.
Türkçe - İngilizce
çapraz anlamı
isim
1) cross
sıfat
1) cross
2) diagonal
3) transverse
4) traverse
5) transversal
6) bias
7) crisscross
8) lattice
9) thwart
10) decussate
11) groined
zarf
1) crosswise
2) across
3) crossways
4) cornerwise
5) cornerways
6) slantwise
7) slantways
isim
1) cross
sıfat
1) cross
2) diagonal
3) transverse
4) traverse
5) transversal
6) bias
7) crisscross
8) lattice
9) thwart
10) decussate
11) groined
zarf
1) crosswise
2) across
3) crossways
4) cornerwise
5) cornerways
6) slantwise
7) slantways
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çapraz anlamı
Şaşı.
Şaşı.
-Rize
Uluşiran *Şiran -Gümüşhane
çapraz anlamı
1. Kopça. 2. Düğme. 3. Gümüş veya Altın gerdanlık. 4. Göğüse takılan süs iğnesi, gümüş iğne. 5. Demircilerin kıskacı bağlamak için kullandıkları demir halka. 6. Dolap ve pencere menteşesi. 7. Kolan tokası. 8. Köpek tasması
1. Kopça. 2. Düğme. 3. Gümüş veya Altın gerdanlık. 4. Göğüse takılan süs iğnesi, gümüş iğne. 5. Demircilerin kıskacı bağlamak için kullandıkları demir halka. 6. Dolap ve pencere menteşesi. 7. Kolan tokası. 8. Köpek tasması
çapraz anlamı
Sulu sepken yağan kar.
Sulu sepken yağan kar.
Tekerahma *Gürün -Sivas
Çiftlik *Kalecik -Ankara
Bağyaka, Çavdır *Finike -Antalya
çapraz anlamı
1. Eğri: Bu tahta çok çapraz. 2.bakınız» çapras(I)-2.
1. Eğri: Bu tahta çok çapraz. 2.bakınız» çapras(I)-2.
çapraz anlamı
Ön sağ, arka sol veya ön sol ve arka sağ ayağı beyaz veya alacalı olan at.
Ön sağ, arka sol veya ön sol ve arka sağ ayağı beyaz veya alacalı olan at.
-Isparta
*Vezirköprü -Samsun
Emirler *Balâ -Ankara
çapraz anlamı
1. İnatçı. 2. Ortalığı karıştıran (kimse).
1. İnatçı. 2. Ortalığı karıştıran (kimse).
çapraz anlamı
Buğday ve arpa karışımı.
Buğday ve arpa karışımı.
Dursunbey -Balıkesir
-Kayseri
çapraz anlamı
Engel.
Engel.
*Bornova -İzmir
çapraz anlamı
Güreşte bir oyun.
Güreşte bir oyun.
*Merzifon -Amasya
çapraz anlamı
Kadifeden veya çuhadan yapılmış, sırmayla işlenmiş ceket.
Kadifeden veya çuhadan yapılmış, sırmayla işlenmiş ceket.
-Kütahya
çapraz anlamı
Bir çeşit dokuma motifi.
Bir çeşit dokuma motifi.
Hurma *Silifke -İçel
çapraz anlamı
Destek ağacı
Destek ağacı
Ordu
çapraz eş anlamlısı
karşılıklı
sf. 1. İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil: Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı. 2. Birbirine karşı bulunan: "Salıncağın üzerinde karşılıklı ayakta duran kızlar, fıldır fıldır dönüyorlardı." -O. C. Kaygılı. 3. zf. Birbirlerine karşılık olarak: "Çevredeki halk ise iki olmuş, bir kısmı satana, öbürü alana yardım ediyor; karşılıklı bağrışıyorlar." -R. H. Karay. 4. zf. Birbiriyle ilgili olarak.
sf. 1. İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil: Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı. 2. Birbirine karşı bulunan: "Salıncağın üzerinde karşılıklı ayakta duran kızlar, fıldır fıldır dönüyorlardı." -O. C. Kaygılı. 3. zf. Birbirlerine karşılık olarak: "Çevredeki halk ise iki olmuş, bir kısmı satana, öbürü alana yardım ediyor; karşılıklı bağrışıyorlar." -R. H. Karay. 4. zf. Birbiriyle ilgili olarak.
kopça
is. Bir giysinin iki yanını bitiştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç, agraf: "Sedef bir kopça, kirli ve incecik boynunu sıkmıştı." -S. F. Abasıyanık.
is. Bir giysinin iki yanını bitiştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç, agraf: "Sedef bir kopça, kirli ve incecik boynunu sıkmıştı." -S. F. Abasıyanık.
"çapraz" için örnek kullanımlar
Yapilan kontrollerde oyuncunun çapraz bağları koptuğu ortaya çıktı.
Cross-linking appeared to come off the player checks being carried out.
Kaynak: haber27.comFişeklerin uçlarının çapraz çentik atılı olduğu görüldü.
Ends of the cross-notch fireworks were thrown away.
Kaynak: hurriyet.com.trDuruşmada, sanık Ruhi Abat'ın çapraz sorgusuna devam edildi.
At the hearing, the defendant was being questioned Ruhi Abat'ın cross.
Kaynak: haber3.comSavunma ve çapraz sorgu boyunca 95 saat 8 dakika bir şeyler söylemiş Kerinçsiz.
During cross-examination the defense and said something Kerincsiz 95 hours 8 minutes.
Kaynak: aksiyon.com.trMatematik te çapraz çarpım veya yöney çarpımı üç boyutlu uzayda iki yöney (vektör) ile yapılan bir işlemdir. ve bu yöney çapraz çarpımda
Kaynak: Çapraz çarpım
Kaynak: Çapraz çarpım
Çarmıh, birbiri üzerine çapraz konmuş iki tahtadan oluşan darağacı . Geçmişte suçluların üzerine bağlanmak veya çivilenmek suretiyle
Kaynak: Çarmıh
Kaynak: Çarmıh
Zincir molekülleri arasında bulundurdukları çapraz bağlar aracılığıyla üç boyutlu bir yapı oluşturarak, mekanik etki ve yüklemelere daha
Kaynak: Termoset
Kaynak: Termoset
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
