çaprazlama
is. 1. Testerenin keserken sıkışmaması için dişlerini belli ölçülere göre sağa sola bükme. 2. zf. Çapraz olarak, makaslama, çaprazlamasına, çaprazvari: "Cesedi çukura yerleştirip üzerini tahtalarla çaprazlama örttüler ve mezara kürek kürek toprak atılmaya başlandı." -İ. O. Anar.

Yaprak lar çaprazvari, 4 sıralı, pulsu, dip kısmı dekurrent , 1-3 mm uzunluğunda ucu biraz sivri alt yüzeyinde reçine bezeleri bulunur.
Kaynak: Doğu mazısı

Familya üyeleri bir evcikli veya iki evcikli herdem yeşil ağaç veya çalılardır. Yaprak lar spiral veya çaprazvari dizili, iğnemsi veya
Kaynak: Porsukgiller

Yaprak ları genellikle çok parçalı, kulakçıklı, çaprazvari veya sarmal dizilişlidir. Çiçek ler tek veya birleşik, aktinomorf simetrili,
Kaynak: Turnagagasıgiller

Sürgünler gençken yeşilimsi seyrek ince tüylü, yaşlı sürgünler kahverengimsi olur. Lentisel ler belirgin olarak çaprazvari yönelmiştir.
Kaynak: Barut ağacı

Mintan- Pamuk ya da ipekten mamül, ön kısmı açık, kaytanla çaprazvari tutturulmuş. Şal/Kuşak- Değişik renkli, ipekten dokunmuş, Selçuklu
Kaynak: Eyüpözü, Atkaracalar