Liyakatsiz,
çapsız siyasetçiyi hazmedecek, "vekilim, bakanım, başkanım" diyeceksin.
Liyakatsiz, Caps hazmedecek politician, "deputy, Minister, President," you say.
Kaynak: gaziantephaberler.comBen bunlara
çapsız dediğim için yargılanıyorum.
I have them prosecuted for saying Caps.
Kaynak: odatv.comTürkiye'den ünlü ünsüz, çaplı
çapsız "sanatçı"lar Londra'da konuk edilmeye başladı.
Turkey's famous consonants, scale Caps "artist" s began to be in London from.
Kaynak: acikgazete.comHa bana saygısızlık yapmışsın ha Türk ailesinin manevi değerlerine, seni gidi
çapsız seni.
Ha ha Turkish family, moral values did disrespect me, you, you little Caps.
Kaynak: blog.radikal.com.trGüç karşısında ezilen
çapsız politikacı örneklerinden biri olan Laval, idama mahkûm olan mareşal Philippe Pétain gibi kurtulamamıştır.
Kaynak: Pierre LavalAvcıya neredeyse yarı
çapsız dönüşler sağlayan ve kademeli hareket ve sınırlı kaldırılmış burunla hareket ederek dikey taklalarla uyumlu
Kaynak: Su-27