Ama aradaki 
çarpıklığı izah etmek için ifade ediyorum.
But in order to explain the distortion between what it means.
Kaynak: haber.rotahaber.comBu 
çarpıklığı böyle onarmaya çalışmak çocukça.
Such a childish attempt to repair this deformity.
Kaynak: radikal.com.trArtık Melih Gökçek'in icraatlarının 
çarpıklığı yavaş yavaş gözler önüne seriliyor.
Now the twisted acts of Melih Gokcek are spread slowly revealed.
Kaynak: hurriyet.com.trBu olumsuz tabloyu, salt ülkemizin genelindeki bir çarpıklıkta değil, aynı 
çarpıklığı Alanya'da da hep birlikte yaşıyoruz.
The downside of this table, only a çarpıklıkta throughout the country, but the distortion in Alanya are living together.
Kaynak: yenialanya.comAbdurrahman Color 1960 'lı yıların ortalarında başlatılan renkli film yapımındaki 
çarpıklığı anlatan argo terimdir.  Çarpıklık bu girişimin
Kaynak: Abdurrahman Colorsivil silahlanma, Irak Savaşı  ve ABD'deki sağlık sisteminin 
çarpıklığı, en çok eleştirdiği ve takıldığı kişilerin başında da ABD başkanı
Kaynak: Michael Mooren sayıda gözlemi bulunan bir örneklem için örneklem 
çarpıklığı şöyle tanımlanır: g_1 frac m_3 m_2^ 3/2 fracsqrt n,sum_i 1^n (x_i-ar x
Kaynak: Çarpıklık1968-69 sezonunda takas programlamasının 
çarpıklığı yüzünden, Bellamy halen rekor olan şekilde bir NBA sezonunda 88 maç oynadı.
Kaynak: Walt BellamyÖrneklem 
çarpıklığı '0'dan ve basıklığı '3'den sapma gösterdikce, JB sınama istatistiği büyüme gösterir. Bu sınama çok kere ekonometriciler
Kaynak: Jarque-Bera sınamasıŞehrin, İnanna'ya tapınma yöntemlerinin 
çarpıklığı yüzünden bozulduğu düşünülmektedir.  Özellikle Anu başrahibi endişelerini aktarır.
Kaynak: UrukEğer n yeterce büyük ise, dağılımın 
çarpıklığı çok bariz olmaz ve uygun bir süreklilik doğrulaması  kullanılırsa, B(n,p) olarak tanımlanan
Kaynak: Binom dağılımıBu tasarımın tercih edilmesinin nedeni, saat hızı arttıkça, paralel bağlantıların senkronzasyonlarının zamanlama 
çarpıklığı “timing skew”
Kaynak: Pci-e