Burada bir
çarpılma oluyor; şirketin sahibi patron, işin sahibi biziz aslında.
Here is a distortion of the company owner, boss, we're actually the owner of the work.
Kaynak: t24.com.trEmre: Benimki tam bir
çarpılma.
Candace: Mine is a complete distortion.
Kaynak: hurriyet.com.trHayatını riske atan genç bir görevlinin
çarpılma tehlikesine rağmen elektrik telini karton parçaları ile tuttuğu görüldü.
A young officer, in spite of the danger of risking the lives of distortion electrical wire was held with pieces of cardboard.
Kaynak: samanyoluhaber.comKapıyı zorlayarak kırmak suretiyle içeri girilmiş, yüksek gerilime
çarpılma sonucu bir vatandaşımız ne yazık ki hayatını kaybetmiştir.
Entered into force to break through the door, the citizens as a result of the high-frequency distortion unfortunately lost their lives.
Kaynak: posta.com.trFilmin çoğu mahkeme salonunda geçer ve Emily Rose'un
çarpılma ve ölüm anı anlatılır. Özet: Avukat Erin Bruner (Laura Linney ), Emily Rose
Kaynak: Şeytan Çarpmasıdokunduğumuzda elektrik akımı bizim üzerimizden değil, direnci daha az olan toprak hattı üzerinden geçer ve
çarpılma tehlikesi ortadan kalkmış olur.
Kaynak: TopraklamaIsıtma işlemi temassız olduğundan dolayı, ısıtılan malzemelerde herhangi bir
çarpılma, leke, bozulma meydana gelmez. Isı maddenin
Kaynak: Endüksiyon ile ısıtmaKasko sigortası genel şartlarına göre, çarpma-
çarpılma teminatına "üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler" de
Kaynak: Kaskodağların zirvelerinden Karadeniz'e doğru yönelmekle birlikte, aynı zamanda çalışma sahasında doğudan batıya doğru bir
çarpılma söz konusudur.
Kaynak: Fırtına DeresiAncak elektrikle temasın olduğu durumlarda
çarpılma riskine karşı su kullanımından kaçınılmalıdır. Kum : Yanıcı maddelerin oksijenle
Kaynak: YangınŞişedeki metal çubuğa el değdirilerek
çarpılma olayı sarayların eğlence konusunu ve meydanlarda gösteri yapan birçok açıkgözün geçim
Kaynak: Pieter Van Musschenbroek