Yine kardeşimle birlikte onlara
çekidüzen vermeye çalışıyoruz.
Still trying to tidy up them with my brother.
Kaynak: radikal.com.trFutbol yaşamı içinde kendisine
çekidüzen verememiş bir oyuncu.
To him in his life he could not tidy football player.
Kaynak: hurriyet.com.trDünya kapitalizmi kendisine
çekidüzen vermeye çalışıyor.
World capitalism is trying to tidy it.
Kaynak: haber.sol.org.trDeprem sonrası çıkarılan yönetmeliklerle binaların yapımına
çekidüzen verildi.
Regulations that are issued after the earthquake and was tidying up the construction of buildings.
Kaynak: giresungazete.netSavaş döneminde kabinesine şartlar dahilinde
çekidüzen verdi.16 ay süren başbakanlık döneminin ardından istifasını vererek siyasetten
Kaynak: René VivianiArkadaşı Max'in bütün gün geçmişine üzülüp kendisini harap etmesini istemeyen Passos, Max'e hayatına biraz
çekidüzen vermesini ve bir işe
Kaynak: Max Payne 3başladığını duyurdu. Mart 'da tek tek herşeyini gözden geçiren Spears ve babası, daha temkinli adımlar atmaya, kendine
çekidüzen vermeye başladı.
Kaynak: Britney Spears