çekişmek anlamı (nsz, -le) 1. İki yönünden karşılıklı çekmek:
Halat çekişmek. 2. Bir şeyi birbirine karşı çekmek:
Bıçak çekişmek. 3. Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek:
Kura çekiştiler. 4.
mec. Ağız kav
gası etmek:
"Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun." -P. Safa. 5.
mec. Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak:
Takımımız birincilik için çekişiyor.