çekme ne demek?
- 16 sözlük, 28 sonuç.BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı Osm. çekme Alm. Schwinden des Holzes
Ağacın bünyesindeki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi.
Ağacın bünyesindeki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi.
BSTS / Cimnastik Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı İng. pulling Alm. Ziehen Fr. traction
Kolun ya da öteki vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendine yaklaştırması.
Kolun ya da öteki vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendine yaklaştırması.
BSTS / Çiftteker Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı Fr. tirette
Bir yarışçıyı, herhangi bir biçimde çekerek kendisine yardım etme. (yasak davranışlardan)
Bir yarışçıyı, herhangi bir biçimde çekerek kendisine yardım etme. (yasak davranışlardan)
BSTS / Doğum ve Jinekoloji Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı İng. traction
Doğuma yardım sırasında yavrunun doğum kanalında ilerlemesini kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla yavrunun extremite ve baş gibi kısımlarına uygulanan çekme, asılma işlemi, traksiyon.
Doğuma yardım sırasında yavrunun doğum kanalında ilerlemesini kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla yavrunun extremite ve baş gibi kısımlarına uygulanan çekme, asılma işlemi, traksiyon.
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı İng. drawing Alm.Zeichnung Fr. embourtissage
Metal çubuk, boru ve benzeri parçaların çaplarını küçültmek için, onları, kalıplardan geçirerek yapılan çekme işlemi.
Metal çubuk, boru ve benzeri parçaların çaplarını küçültmek için, onları, kalıplardan geçirerek yapılan çekme işlemi.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
çekme anlamı Osm. cer Fr. traction
(fizik)
(fizik)
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı
Savaşta giyilen bir tür çizme.
Savaşta giyilen bir tür çizme.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı İng. 1,2- traction; 3- drawing Osm.cer Fr. 1, 2- traction; 3- embourtissage
1- genel uygulayım: Bir cismi bir yandan başka bir yana devindirmeye çalışan kuvvet. 2- fizik: Bir cismi uzatmak için kuvvet uygulama işi, bir cismin ekseni boyunca uygulanan kuvvetin etkisiyle uzayacak biçimde çalışması. 3- metalbilim: Metal çubuk, boru vb. parçaların çaplarını küçültmek için, onları kalıplardan geçirerek yapılan uzatma işlemi.
1- genel uygulayım: Bir cismi bir yandan başka bir yana devindirmeye çalışan kuvvet. 2- fizik: Bir cismi uzatmak için kuvvet uygulama işi, bir cismin ekseni boyunca uygulanan kuvvetin etkisiyle uzayacak biçimde çalışması. 3- metalbilim: Metal çubuk, boru vb. parçaların çaplarını küçültmek için, onları kalıplardan geçirerek yapılan uzatma işlemi.
BSTS / Yapıt Hakları Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı İng. copy, transcription Osm. istinsah Fr.citation, copie, transcription
Bir yapıtın tıpkısını yazarak ya da tıpkıbasımı ve baskı yoluyla özdeşini çıkararak çoğaltma.
Bir yapıtın tıpkısını yazarak ya da tıpkıbasımı ve baskı yoluyla özdeşini çıkararak çoğaltma.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı Osm. med
Aruz ölçüsünde, bir uzun ünlüden sonra bir ünsüz gelince hecenin, daha da uzatılarak bir kapalı ve bir açık hece değerine getirilmesi: "Tutsaydın o şah gitmeseydi."
Aruz ölçüsünde, bir uzun ünlüden sonra bir ünsüz gelince hecenin, daha da uzatılarak bir kapalı ve bir açık hece değerine getirilmesi: "Tutsaydın o şah gitmeseydi."
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı
Testerenin madensel bölümünden yapılan budama çakısı. (-Bursa)
Testerenin madensel bölümünden yapılan budama çakısı. (-Bursa)
Güncel Türkçe Sözlük
çekme anlamı
is. 1. Çekmek işi: "Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı." -C. Uçuk. 2. Çekmece: "Sonra çekmesinden pembe bir dosya çıkarıp önüne sürdü." -H. Taner. 3. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak. 4. Parmak veya mızrapla çalınan çalgı. 5. Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi. 6. İş yaparken giyilen bir tür şalvar. 7. sf. Çekilerek giyilen veya kullanılan: "Erkekleri yandan lastikli çekme fotinden başkasını bilmiyorlardı." -R. H. Karay. 8. sf. Düzgün biçimli: Çekme burun. 9. sp. Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması.
is. 1. Çekmek işi: "Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı." -C. Uçuk. 2. Çekmece: "Sonra çekmesinden pembe bir dosya çıkarıp önüne sürdü." -H. Taner. 3. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak. 4. Parmak veya mızrapla çalınan çalgı. 5. Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi. 6. İş yaparken giyilen bir tür şalvar. 7. sf. Çekilerek giyilen veya kullanılan: "Erkekleri yandan lastikli çekme fotinden başkasını bilmiyorlardı." -R. H. Karay. 8. sf. Düzgün biçimli: Çekme burun. 9. sp. Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması.
Kimya Terimleri Sözlüğü
çekme anlamı İng. lixiviation; leaching Alm. laugen; auslaugen; laugung Fr. lixiviation; lessivage
Çözünen bir maddenin çözünmeyen bir maddeden bir çözücü yardımıyla alınması.
Çözünen bir maddenin çözünmeyen bir maddeden bir çözücü yardımıyla alınması.
Türkçe - İngilizce
çekme anlamı
isim
1) shrinkage
2) pull
3) drawing
4) withdrawal
5) traction
6) draw
7) extraction
8) draft
9) hoist
10) haul
11) towage
12) haulage
13) hitch
14) bearing
15) allure
16) pluck
17) throwback
18) allurement
19) soak
20) draught
sıfat
1) towing
2) shrinking
3) towaway
4) pull-off
5) pull-out
isim
1) shrinkage
2) pull
3) drawing
4) withdrawal
5) traction
6) draw
7) extraction
8) draft
9) hoist
10) haul
11) towage
12) haulage
13) hitch
14) bearing
15) allure
16) pluck
17) throwback
18) allurement
19) soak
20) draught
sıfat
1) towing
2) shrinking
3) towaway
4) pull-off
5) pull-out
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çekme anlamı
1. Çizme: Çekmemi geydim. 2. Ayakkabı pençesi. 3. Ayakkabı çekeceği.
1. Çizme: Çekmemi geydim. 2. Ayakkabı pençesi. 3. Ayakkabı çekeceği.
çekme anlamı
Küçük toprak çömlek: Bir çekme yoğurt aldım.
Küçük toprak çömlek: Bir çekme yoğurt aldım.
Kemer *Salihli, Tulluca *Demirci, *Gördes -Manisa
*Osmancık -Çorum
çekme anlamı
Tekme.
Tekme.
*Lâdik -Samsun
çekme anlamı
Kurumuş dutun ve cevizin karıştırılıp un haline getirilmiş şekli.
Kurumuş dutun ve cevizin karıştırılıp un haline getirilmiş şekli.
Cenciğe -Erzincan
çekme anlamı
Burulmuş hayvan: Çekme çebiç.
Burulmuş hayvan: Çekme çebiç.
*Bor -Niğde
çekme anlamı
Etin bütün olarak pişirilmesinden sonra kızartılıp yapılan yemek.
Etin bütün olarak pişirilmesinden sonra kızartılıp yapılan yemek.
-Burdur
çekme anlamı
Geven bitkisi otu.
Geven bitkisi otu.
Aşudu *Darende -Malatya
Yeniköy *Hafik -Sivas
Gargara, İznebol, Balkusan *Ermenek -Konya
Yapıntı *Mut -İçel
çekme anlamı
Başörtüsü.
Başörtüsü.
-İstanbul
çekme anlamı
1. Ağzı testereli bağ bıçağı, bıçkı. 2. Tarlanın içini iyice sulamak için toprakla bir çıkıntı yapmaya yarayan küreğe benzer bir araç.
1. Ağzı testereli bağ bıçağı, bıçkı. 2. Tarlanın içini iyice sulamak için toprakla bir çıkıntı yapmaya yarayan küreğe benzer bir araç.
çekme anlamı
Harman çekmeğe yarayan ucu eğri bir ağaç: Sen çekme ile çek, ben dırgenle dağıden hadi.
Harman çekmeğe yarayan ucu eğri bir ağaç: Sen çekme ile çek, ben dırgenle dağıden hadi.
Darıveren *Acıpayam, Çıtak *Çivril, Abas, Kızılyer, Honaz -Denizli
Ulubey *Senirkent -Isparta
Sürez *Bozdoğan -Aydın
Kavak -Sivas
çekme anlamı
Çıkrıkçı tezgâhında tornadan geçirilerek alt tarafı kalınca yapılan çoban değneği: Bizim çoban çekme değneğini eline alırsa on kişiye karşı gelir.
Çıkrıkçı tezgâhında tornadan geçirilerek alt tarafı kalınca yapılan çoban değneği: Bizim çoban çekme değneğini eline alırsa on kişiye karşı gelir.
Balçıkhisar, Tokat, Bozan, Kuyucak -Eskişehir
*Kurşunlu -Çankırı
Ersis *Yusufeli -Artvin
çekme anlamı
Bağ çubuklarının, kazılan çukurlarda birkaç çubuk halinde üretilmesi işi.
Bağ çubuklarının, kazılan çukurlarda birkaç çubuk halinde üretilmesi işi.
Emirli *Elbistan -Maraş
çekme anlamı
Kız kaçırmak
Kız kaçırmak
*Tirebolu -Giresun
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Çekme anlamı
İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
çekme eş anlamlısı
çekmece
is. 1. Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme: "Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı." -T. Buğra. 2. İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık: "Minderin köşesine annemden kalan ceviz boyalı çekmeceyi yerleştirdim." -Y. K. Beyatlı. 3. Gemilerin barınabilecekleri koy.
is. 1. Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme: "Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı." -T. Buğra. 2. İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık: "Minderin köşesine annemden kalan ceviz boyalı çekmeceyi yerleştirdim." -Y. K. Beyatlı. 3. Gemilerin barınabilecekleri koy.
"çekme" için örnek kullanımlar
Buraya park eden araçları da çekme cesaretini gösterebilecek misiniz?
To show the courage to pull the tools you park here?
Kaynak: atakoygazete.com.trFernandes'in arka adalesinde çekme var, bilerek temposunu düşük tuttuk.
Fernandes adalesinde have a pull back, knowing the tempo kept low.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.trBazıları da sadece ilgi çekme merakından yapar bu aşırılaştırmaları.
Some people just attract attention makes this aşırılaştırmaları curiosity.
Kaynak: haber.gazetevatan.com"Stoker"ı çekme kararıyla ise aradaki bağlantıyı zayıflatmayı tercih etti.
"Stoker" I chose to weaken the link between the withdrawal decision.
Kaynak: usasabah.comHalat çekme, bir halat ın karşıt uçlarını tutan iki takımın birbirlerini ortadaki çizgiye çekmeye çalıştığı spor karşılaşması.
Kaynak: Halat çekme
Kaynak: Halat çekme
Çekme gerilmesi malzemenin çekmeye karşı gösterdiği dirençtir. Gerilme değeri kuvveti kesit alanına bölerek bulunur. maksimum direnç çekme
Kaynak: Çekme gerilmesi
Kaynak: Çekme gerilmesi
Çekme testi, bir numunenin kopana dek tek eksende çekme kuvvetlerine maruz bırakıldığı temel bir malzeme bilimi testidir. Testten elde
Kaynak: Çekme testi
Kaynak: Çekme testi
Bardak Çekme ya da Kupa çekme, (ing. Cupping Therapy , Vacuum Therapy) akupunktur noktaları uyarılarak yapılan tedavi yöntemidir.
Kaynak: Bardak çekme
Kaynak: Bardak çekme
Özel çekme hakları (SDR) IMF nin aynı adı taşıyan ayrı bir departmanı tarafından çıkartılır. 1970 'te uluslar arası likitideyi arttırmak
Kaynak: Özel çekme hakları
Kaynak: Özel çekme hakları
Kütleçekim, nesnelerin birbirlerine doğru çekme kuvveti uygulamasına denir. Bu çekme kuvveti, cisimlerin kütleleriyle doğru orantılıdır.
Kaynak: Kütleçekim
Kaynak: Kütleçekim
lerin başlarında "ağırlıklı olarak Britanyalı grupların rock müziğini yeni sanatsal seviyelere çekme girişiminin" sonunda ortaya çıkmıştır
Kaynak: Progresif rock
Kaynak: Progresif rock
Kundağı Motorlu Topçu Sistemi tekerlekli veya paletli bir şase üzerinde başka bir aracın çekme gücüne gereksinim duymadan manevra
Kaynak: Kundağı Motorlu Topçu Sistemi
Kaynak: Kundağı Motorlu Topçu Sistemi
CONWIP itme ve çekme sistemi olarak sınıflandırılabilecek bir üretim kontrol sistemidir. Bir itme sisteminde, iş emirleri çizelgelenmiştir
Kaynak: CONWIP
Kaynak: CONWIP
Mıknatıs kutuplarının doğal çekme ve itme momentum enerjisini kullanarak elektrik üretmek amacıyla geliştirilen bir elektromanyetik
Kaynak: Elektromanyetik daimi güç üreteçleri
Kaynak: Elektromanyetik daimi güç üreteçleri
Sibirya kurdu ya da Haski (Husky), yüzyıllarca kızak çekme, ren geyiği çobanlığı ve bekçilik görevlerinde kullanılmış bir köpek
Kaynak: Sibirya kurdu
Kaynak: Sibirya kurdu
pilot botlar genellikle diğer deniz araçlarının manevralarını kolaylaştırmak veya sağlamak üzere itme ve çekme işlerinde kullanılmaktadırlar.
Kaynak: Römorkör
Kaynak: Römorkör
kılıç çekme teknikleri anlamına gelen Japonca bir terimdir. Bu kelime sıklıkla iaijutsu , battōdo veya iaido terimlerinin yerine
Kaynak: Battōjutsu
Kaynak: Battōjutsu
Beton basınca karşı çok iyi çalışan bir malzeme olmasına rağmen çekme dayanımı çok düşüktür. Çekme bölgesindeki gerilmeleri karşılamak
Kaynak: Donatı
Kaynak: Donatı
Avantaj futbolda fauller ya da çekme gibi hareketlerle rakibine karşı avantaj sağlamayı önlemek amacını güden kuraldır. Hakem , faulu yapan
Kaynak: Avantaj
Kaynak: Avantaj
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
