Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

çıkık ne demek?

 - 9 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / Cerrahi Terimleri Sözlüğü

çıkık anlamı Lat.luxation
Eklemi biçimlendiren kemiklerin eklem yüzlerinin sürekli olarak birbirinden uzaklaşıp yer değiştirmesi, lukzasyon.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

çıkık anlamı İng. horst Osm. hörst Alm. Horst Fr. môle tectonique
Bir kırık dizgesinde oluk biçimli iki çökük arasında kalan, genellikle dik yanlarla yükselen bölüm.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

çıkık anlamı İng. dislocation Alm.Versetzung Fr. dislocation Jap. ten'i
Bir kırılca içinde kimi öğeciklerin, yerlerinden örneğin bir sarmal eksenin çevresinden kaymalarıyla oluşan yöresel yapı.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

çıkık anlamı İng. residue Alm. Residuum Fr. résidue Az. çıxıq
(…)

BSTS / Patoloji Terimleri Sözlüğü

çıkık anlamı İng. luxation
Eklemi oluşturan kemiklerden birinin eklemdeki yerinden ayrılması, eklem çıkığı, lüksasyon, Tam çıkık.

BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü

çıkık anlamı İng. horst, faultridge, upthrown Alm. Horst, Hochscholle Fr.horst, bloc soulevé
Çevresindeki katmanlara göre yüksek durumda bulunan, kırıklarla sınırlı bir blok.

Güncel Türkçe Sözlük

çıkık, -ğı anlamı
is. 1. Bir kemik veya organın yerinden çıkmış olması: Kolunda çıkık var. 2. sf. Yerinden çıkmış (kemik veya organ). 3. sf. Çıkıntısı olan: "Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı." -R. N. Güntekin.

Türkçe - İngilizce

çıkık anlamı
isim
1) dislocation
2) luxation
sıfat
1) prominent
2) dislocated
3) protuberant
4) out of joint

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

çıkık anlamı
Kirli çamaşır

İgdecik, Sancaklıboz -Manisa
*Kozan -Adana
Orhaniye *Marmaris -Muğla

"çıkık" için örnek kullanımlar

Çekilen röntgenlerde herhangi bir kırık çıkık gibi bir vakaya rastlamadık.
Did not find any cases such as a fracture dislocation of radiographs taken.
Kaynak: haberler.com
Biz de 'bunlardan kuralım, büyüyelim' diye yola çıkık.
We 'Let them, grow up, "he dislocated the road.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Kaza geçiren bir kişide kırık çıkık veya burkulmadan hangisinin olduğuna ancak bir hekim karar verir.
Fracture dislocation is a person who had an accident, but a doctor will decide which one or buckling.
Kaynak: internetajans.com
Tolga Onay, kış aylarında kayarak yaralanmaların çok sık yaşandığını belirterek, bu durumun kırık ve çıkık gibi ciddi yaralanmalara sebep olduğunu söyledi.
Tolga ratification, there were very frequent during the winter months, shedding injuries, noting that this situation caused serious injuries such as fractures and dislocations, he said.
Kaynak: sabah.com.tr
Türklerin fiziki özellikleri olan çekik gözlülük, çıkık elmacık kemikli, esmer tipoloji tarih içinde değişmiştir. Dedelerin adları
Kaynak: Türk kültürü
Erişkinlerinin uzun arka bacaklar, tıknaz gövde, araları zarlı parmaklar, çıkık gözler ve kuyruk suzluk gibi özellikleri bulunan
Kaynak: Kurbağa
Bananaquit'in, çıkık beyaz bir göz çizgisi vardır. Erkek ve dişi benzerdir. Yan bir giriş deliğiyle küresel yuvalar inşa eder, üç yumurta
Kaynak: Sarı şeker kuşu
Alt dudağın üsttekinden daha öne çıkık durmasından da anlaşılacağı gibi, suyun ortasında ve suyun dibinde beslenir. Suni göllerde de
Kaynak: Bayağı yayın balığı
Aslında koati daha çok çamaşırcı ayıya benzer; gövdesi onunkinden daha ince, kuyruğu daha uzun ve kabarıktır, burnu daha çıkık ve
Kaynak: Koati
kireçlenme, kırık–çıkık gibi hastalıklara ve ayrıca, içme olarak da mide, bağırsak ve böbrek hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Kaynak: Urganlı, Turgutlu
Ankara Büyük Kolej 'de oynarken Antbirlik ile yapılan özel maçta dizinden sakatlandı ve dizindeki çıkık nedeniyle bir daha basketbol oynayamadı.
Kaynak: Sedat İncesu
Erkeklerin azman dişleri dışarıya çıkık, dişilerde ve yavrularda ise saklıdır. Yayılım: Japon gagalı balinası bugüne kadar sadece orta
Kaynak: Japon gagalı balinası
Aktivite esnasında düşmelere bağlı kırık, çıkık, burkulma gibi yaralanmalar kiremit tozu ile yapılmış sahalarda görülmez. Doğal olmayan
Kaynak: Kiremit irmiği
Kalın ve çıkık kaş kemerleri, basık ve düz kafatası çatısı, iri çene ve küçük dişler, Neanderthal insanının özellikleridir. Öbür
Kaynak: Saccopastore kafatasları
Gözleri ise dışarıya doğru çıkık yeşil-mavi renktedir. Balık sürüleriyle ve ahtapot larla beslenen ve bu sürüleri takip eden bayağı köpek
Kaynak: Mahmuzlu camgöz köpek balığı
Küçük Dansçı'nın dar alın ve çıkık çene yapısına sahip olması ve o dönemde böyle bir fiziksel yapının ikinci sınıf insanları tanımlamada
Kaynak: 14 Yaşındaki Küçük Dansçı
Seviye 1: Radyolojik olarak kemikte fragmantasyon ve eklemde çıkık (akut charcot)Seviye 2: Klinik ödem geriler , kemikparçaları kaynaşır ve
Kaynak: Nöropatik osteoartropati
Kısa kesilmiş gri saçlı ve oldukça çıkık çeneli, yaşlı bir cadıdır. O, makulce becerikli bir öğretmendir, olay olmadan Umbridge'nin
Kaynak: Hogwarts kadrosu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.