abes ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
abes anlamı
sf. 1. Gereksiz, yersiz, boş: "Artık söylemekte bir mahzur olmadığından gizlemek abes." -R. H. Karay. 2. Akla ve gerçeğe aykırı. 3. zf. Gereksiz bir biçimde.
sf. 1. Gereksiz, yersiz, boş: "Artık söylemekte bir mahzur olmadığından gizlemek abes." -R. H. Karay. 2. Akla ve gerçeğe aykırı. 3. zf. Gereksiz bir biçimde.
Türkçe - İngilizce
abes anlamı
sıfat
1) trivial
2) absurd
3) nonsensical
4) vain
5) nugatory
6) unreasonable
7) meaningless
sıfat
1) trivial
2) absurd
3) nonsensical
4) vain
5) nugatory
6) unreasonable
7) meaningless
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
abes anlamı
Abla, büyük kız kardeş.
Abla, büyük kız kardeş.
*Acıpayam -Denizli
abes eş anlamlısı
boş
sf. 1. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı: "Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." -A. Gündüz. 2. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal: Boş kadro. 3. Yapılacak işi olmayan, işsiz: Bugün sabah boşum, gelebilirsin. 4. mec. Verimsiz. 5. mec. Anlamsız: "Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?" -N. Hikmet. 6. zf. mec. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde: "Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım." -O. Pamuk. 7. mec. Bilgisiz: "Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar." -S. F. Abasıyanık. 8. mec. Bir işe yaramayan, yararsız: "Yaşlı başlı insanlarız dedi. Birbirimizi boş tesellilerle aldatacak değiliz." -R. N. Güntekin.
sf. 1. İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı: "Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." -A. Gündüz. 2. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal: Boş kadro. 3. Yapılacak işi olmayan, işsiz: Bugün sabah boşum, gelebilirsin. 4. mec. Verimsiz. 5. mec. Anlamsız: "Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?" -N. Hikmet. 6. zf. mec. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde: "Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım." -O. Pamuk. 7. mec. Bilgisiz: "Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar." -S. F. Abasıyanık. 8. mec. Bir işe yaramayan, yararsız: "Yaşlı başlı insanlarız dedi. Birbirimizi boş tesellilerle aldatacak değiliz." -R. N. Güntekin.
gereksiz
sf. 1. Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz: "Bizim aramızda, birbirimiz hakkında çok şey bilmek gereksiz olduğu gibi tehlikelidir de." -R. Mağden. 2. zf. Boş yere.
sf. 1. Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz: "Bizim aramızda, birbirimiz hakkında çok şey bilmek gereksiz olduğu gibi tehlikelidir de." -R. Mağden. 2. zf. Boş yere.
yersiz
sf. 1. Barınacak yeri olmayan. 2. mec. Yerinde olmayan, uygunsuz, anlamsız, manasız: "Hepsini birden istemek / Yersiz / Zamanı var / Biz zengin değiliz." -B. Necatigil.
sf. 1. Barınacak yeri olmayan. 2. mec. Yerinde olmayan, uygunsuz, anlamsız, manasız: "Hepsini birden istemek / Yersiz / Zamanı var / Biz zengin değiliz." -B. Necatigil.
"abes" için örnek kullanımlar
Hal böyleyken McGregor oynamasın, Cenk oynasın demek de abes geliyor.
Disturbingly McGregor play, play with Cenk mean that comes trivial.
Kaynak: tr.eurosport.comTürk medyası veya milli basın olmalarını beklemek de abes ile iştigal olur.
Turkish media or national media will be engaged in futile to expect them to be.
Kaynak: yenimesaj.com.trOkudum bildim deme Çok taat kıldım deme Eğer Hak bilmez isen Abes yere gelmektir.
Do not say I knew I read it was made in obedience to say so if you are do not know if you Abes of Rights is to the ground.
Kaynak: habervakti.comBöyle abes sorular iş yapanın moralini bozuyor ve ülkenin gelişmesine engel oluyor!
Such trivial questions depresses doing business in the country is holding!
Kaynak: blog.milliyet.com.trAyrıntılarında garip ve bazen abes öğeler içeren şehir resimleriyle tanınırlar. İkili California Eyalet Üniversitesi, Fullerton 'da resim
Kaynak: Kozyndan
Kaynak: Kozyndan
Yani, ‘o öyle kötü ki insan ismi taşıması bile abes' fikri canlanıp duruyor okuyanın zihninde. Sonra, romanın adı Mezarlık Kitabı olunca
Kaynak: Mezarlık Kitabı
Kaynak: Mezarlık Kitabı
jpg | Şulhan Aruh Orahayim ch.605'in orijinal baskısında Kaparot'un kaldırılması gereken abes bir gelenek olduğu yazıldır. Sonraki
Kaynak: Kaparot
Kaynak: Kaparot
Bir gazeli : Gamzesinden çeşm-i dildare şikayetle abes. Ol giran hab-ı tegafül dinlemez efsaneyi. Eğri baksa gam değil ol çeşm-i ahval aşıka
Kaynak: Kami
Kaynak: Kami
Tahminlere göre 2050 yılında simülasyon yaratma teknolojisine sahip olacağımızdan ondan sonrasıyla ilgili uzun dönemli planlamalar abes
Kaynak: Simülasyon argümanı
Kaynak: Simülasyon argümanı
Hikayedeki Allah'ın inek kesme emri anlamsız veya abes göründüğü ve abesle iştigal Tanrı'ya yakışmayan bir sıfat olduğu için konuyla
Kaynak: Bakara Sûresi
Kaynak: Bakara Sûresi
gelecekten bilgi almak amacıyla kalitesiz soruların sorulduğu ve obsesyonla sonuçlanan bu gibi ruhsal irtibatlara “abes irtibat ” adını verirler.
Kaynak: Medyumluk
Kaynak: Medyumluk
Eğer bu hiç meyva vermez abes işle uğraşmaya devam ederse, hiç parasız pulsuz kalıp, evlenmeye talip olduğu güzel Arsena'nın hiçbir zaman
Kaynak: Çingene Baron
Kaynak: Çingene Baron
Başka dilden geçen sözcüklerin yenisiyle değiştirilme dizelgeleri Arapça kökenli alıntı sözler: abes | anlamsız, saçma, boş | |
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
