Bir gün evde kimsenin olmadığı bir saatte
çırılçıplak soyundu.
One day at a time no one was at home, stripped naked.
Kaynak: sabah.com.trBunun üzerine 200 erkek ziyaretçi
çırılçıplak soyunarak sergiye alındı.
Visitors to the exhibition were 200 men undressing naked on top of that.
Kaynak: medyafaresi.comNe sonbaharda sarardığına utanıyor, ne kışın
çırılçıplak kaldığına.
What are you ashamed of sarardığına fall, what is left naked in the winter.
Kaynak: hurriyet.com.trTimur'un Yıldırım Bayezid 'i kafese kapattıktan sonra bir ziyafet esnasında Olivera Despina Hatun'a
çırılçıplak yemek dağıttırarak
Kaynak: Olivera Despina Hatun"Libertine" şarkısının klibinde ön cepheden
çırılçıplak görünmekten çekinmedi. İkinci albümü "Ainsi soit je..." "de Baudelaire ve Edgar
Kaynak: Mylène Farmerkonuşabilen tek boynuzlu bir at, bir domuzu kovalayan
çırılçıplak bir grup küçük çocuk, biri kız biri erkek kendisiyle aynı adı taşıyan
Kaynak: Black Moon (film)çekilden son profesyonel fotoğrafıdır. Yoko Ono ile birlikte Lennon'un
çırılçıplak ve Ono'nun siyahlar içindeki fotoğrafı Rolling Stone 'un
Kaynak: Annie LeibovitzEr Williams ise hem iç çamaşırı fetişisti hem de bir röntgencidir, geceleri Leonora'yı gözetler, bazen
çırılçıplak ormanda ata biner.
Kaynak: Altın Gözde YansımalarBu esnada Tom'un kaldığı otelde on yıl önce de mağara da yer alan Irene
çırılçıplak bir şekilde öldürülür. Yine o gece beraber olduğu bir
Kaynak: Sevgililer Günü Katliamı 3DFabrika müdürünün genç sekreteri
çırılçıplak bir şekilde daktilosunun başında çalışmaktadır. Aleksey afallar ama bu durum diğer
Kaynak: Sıfır Kentilady godiva atın üzerinde
çırılçıplak şehrin sokaklarında dolaşmış ve çok sevdiği halkından kimse ona bakmamıştır. Belçika dışındaki ilk
Kaynak: Godiva Chocolatierfilm büyük övgüler almıştı, aynı zamanda ilk kez bir İngiliz filminde bir erkeğin
çırılçıplak gösterilmiş olması gibi bir şöhreti de vardı.
Kaynak: Oliver Reed