çikolata anlamı İt..cioccolata
1. Kakaodan yapılan ve bazen içine şeker, süt, fıstık, fındık katılan yiyecek:§
"Haydi git de çikolata al, dedi." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 73. §
"Çikolata yıldızlarına sararak yeleğinin cebine yerleştirdiği alacalı Yemen taşından bir yüzük..." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 171. § "
Burada çikolatanın da iyisi var."
-Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, s.208. § "
Çikolataları lüp lüp indirdi mideye…" -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Çok Uzak Fazla Yakın, 503. § "
…çocuklara kucak dolusu çiçek, çikolata, oyuncak atarmış." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar: III. Sınır, 269. §
"Size Gala Peter veyahut Nestle Sütlü çikolata bonbonlarından sunacak Atıfet Kalfa'ya bir lavanta losyonu, bana da Kibar Ali markalı cigara kâğıdı hediye edecektir." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 129. § "
Önündeki çikolatalı pastayı küçük küçük kesiyor, çayını yudumluyor, şarkı söyler gibi mırıldanıyordu." -Orhan Pamuk
, Cevdet Bey ve Oğulları, 144. § "
Tepeden tırnağa çikolataya bulanmış; ağır duman duman krema ve reçel." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 299. 2. Çikolata aromalı sıcak bir içecek: §
"Birlikte çikolata içmişlerdi." -Elif Şafak, Şehrin Aynaları, 78.