çinko anlamı İng. zinc
Vücutta karbonik anhidraz ve alkalin fosfataz gibi enzimlerin Tamamlayıcısı niteliğinde, birçok vücut işlevinin sürdürülebilmesi için gerekli olan, genellikle üreme, verim düşüklüğü, çeşitli deri hastalıklarının sağaltımı ve önlenmesi amaçlarıyla kullanılan bir element.

çinko anlamı İng. zinc
Metabolizmada birçok enzimin yapısında ko-faktörü olarak görev yapan, proteinlerin biyosentezi, kemik ve dişlerin yapısına katılan, cinsiyet hormonların yapısına giren, bağışıklık sistem için gerekli bir iz mineral.

çinko anlamı İng. zinc Alm. Zink Fr. zinc
Sert, mavimsi ak renkli; pirinç yapımında ve galvanizlemede kullanılan bir metal.,A. A. 65.38, A. S. 30, Ö. A. 7.14, E. S. 419.°C

çinko anlamı Osm. tutya Fr. zinc
(kimya)

çinko anlamı
(I) is. (çi'nko) 1. kim. Atom numarası 30, atom ağırlığı 65,37, mavimsi beyaz renkte olan sert bir element, tutya (simgesi Zn). 2. sf. Bu elementten yapılmış: "Odamız yaz günleri çinko damın Altında yanar durur." -O. V. Kanık.

çinko anlamı
(II) is. (çi'nko) 1. Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını doldurma: Tombalada hem birinci hem de ikinci çinkoyu o yaptı. 2. ünl. Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını ilk olarak doldurduğunda kazandığını bildiren ve açıkça söylenen söz.

çinko anlamı İng. zinc Alm. Zink Fr. zinc
Simgesi Zn, atom numarası 30, atom kütlesi 65,37 g, değerlişiği +2, yoğunluğu 7,14 g/mL, e.n. 419 °C, k.n. 907 °C. 100 °C-150 °C'de dövülebilen, yangın ve patlama tehlikesi bulunan, asit ve alkalilerde çözünen, suda çözünmeyen, kuvvetli elektropozitif olan alaşımalarında, kaplamalarda, metal püskürtmede, akümülatörlerde, kablo sarımlarında kullanılan, kalamin, Franklinit, hidrozinkit, smitsonit, sfalerit, villemit, vürtzit mineralleri halinde bulunan ve beş kararlı izotopu olan, IIB grubu metalik elementi.

çinko anlamı
isim
1) zinc
2) zink
3) spelter

çinko anlamı İt..zinco
(I) 1. Atom numarası 30, atom ağırlığı 65,37, mavimsi beyaz renkte olan sert bir element, tutya. 2. Bu elementten yapılmış: § "... incecik demir direkler üstüne tutturulmuş çinko sundurmaları manzarayı örttü." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hikâyeler, 24. § "Birisinin sırtında çinkodan bir banyo geliyor." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 155. § "... Biraz daha büyüsün, dünyasını görmeden onu çinko leğene düşürmenin yolu var." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 159. § "İşte, esinti Şükrülerin damındaki çinkoları sallıyor." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 98. § "Sönmüş gözleri kirli bir çinko parıltısıyla insana bakan tuzlu balık." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 231. § "Biraz sonra cadaloz çinko kaplı gusülhanede de su dökünen kızının çantasını açınca, orada, beyaz kurdele yerine kırmızı benekli bir şerit buldu." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 106. § "… çinko damlı, iki kapılı." -Elif Şafak, Mahrem, 172.

çinko anlamı İt..cinque
(II) 1. Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını doldurunca kazandığını bildiren ve açıkça söylenen söz: § "Demek oluyor ki, on kuruş birinci çinko, yirmi kuruş ikinci çinko…" -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 96. 2. Tombala oyununda kartın bir veya iki sırasını doldurana verilen ödül.

çinko anlamı
Sığırların dirsekten etli olarak ayrılmış kol kemiği: Babam iki çinko almış, anam suyuna pilav yaptı, amma yağlı imiş.

Irmaksırtı *Çarşamba -Samsun

çinko anlamı
Kavgacı, çok konuşan (kimse).

İğdeli *Gemerek -Sivas

çinko anlamı
Emaye

Erzurum

çinko anlamı
Çinko levhalarla kaplanmış çatı

Adana, Osmaniye