Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

çocuksu ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

çocuksu anlamı
sf. 1. Çocuk gibi, çocukça olan, çocuğa benzeyen: "Annesinin tesiri Altında kalır, biraz çocuksu gözleriyle yangından korkar, her türlü korkusunu gizlemek dilermiş." -A. Ş. Hisar. 2. zf. Çocuğa benzer bir biçimde: "Filvaki bu genç kız, fikirlerini biraz daha çocuksu anlatıyor." -R. H. Karay.

Türkçe - İngilizce

çocuksu anlamı
sıfat
1) childish
2) boyish
3) puerile
4) babyish
5) infant

"çocuksu" için örnek kullanımlar

Yıllar geçtikçe bu fevri davranışları çocuksu ve cahilce buluyorsunuz.

Over the years, childish and ignorant do you think of this impulsive behavior.

Kaynak: aksam.com.tr

Çocuksu tenlerine, şeftali rengi allık kullanmaları gerekiyor.

Childish their skin, you need to use peach blush.

Kaynak: habermolasi.com

Çocuksu yönü olan hediyeler seçmeyi göz önünde bulundurun.

Consider gifts to choose which aspect of childish.

Kaynak: kadin.milliyet.com.tr

Bazılarının deyişine göre çocuksu basitlikte resim sanatının akademik biçimidir.

According to some of the childlike simplicity of saying to a form of academic painting.

Kaynak: kenthaber.com

Naif sanat, çocuksu bir basitlik taşıyan bir sanat türüdür. Tür olarak primitif sanatla oldukça benzeşir. Naif sanatın çok az sanat
Kaynak: Naif sanat

Çalışmaları ressamın çocuksu perspektifini, mizah anlayışını, kişisel hislerini, inançlarını ve müzikselliğini yansıttı. Klee ve Rus
Kaynak: Paul Klee

Ergenlik, bireyde çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkinlik tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı,
Kaynak: Ergenlik dönemi

15 yaşındaki tasarımında ise daha genç, havalı, günümüze uygun çocuksu olmayan bir görünüm kazanmıştır. Ayakkabılarında artık altın kopça
Kaynak: Kirpi Sonic

Shippuuden'e başlandığında, eski çocuksu tavrından tamamen olmasa da büyük ölçüde kurtulan Sakura, aynı zamanda eskisinden çok daha güçlü
Kaynak: Sakura Haruno

kendilerinin ve ailelerinin rızası alınarak ergenlik çağına gelmeden hadım edilmeleri sonucu tiz ve çocuksu sese sahip olan erkek soprano
Kaynak: Kastrato

Hurafelerin birçoğu çocuksu inanışlardır. Töre dir diye yapılan eylemlerde bile hurafe görülebilir. Gelenek ve göreneklerle karışmış
Kaynak: Hurafe

Justin Timberlake'in Nsyn'c teki çocuksu görüntüsünden uzaklaştığı bir video klibe sahiptir. Video klibinde bir de Justin'in yaptığı
Kaynak: Rock Your Body

Şarkı sözlerinde ve de müzikte çocuksu bir hava vardır. O dönemki konserlerine oranla çok daha sade olmakla beraber bol gürültülü,
Kaynak: The Piper at the Gates of Dawn

Hayalperest, bazen çocuksu ve sakar ama her zaman talihli oluşuyla dikkat çeker. Kadınlara olan ilgisi ve korkusu onda çelişik duygular
Kaynak: Güllü Erhan

Dış görünüş olarak miyavlamakta olan uçan çocuksu bir kedi den farkı yoktur. Kanto kıtası pokemonlarının yani 1.nesil pokemonlarının
Kaynak: Mew

Sabırsızlık genellikle çocuksu bir nitelik olarak düşünülür. Sabır yetişkinliğin en önemli bileşenlerinden biridir. Sabırsızlığın
Kaynak: Sabır

(Hokage olma amacıyla, çocuksu anlamda) Naruto ile arası başta iyi olmasa da sonradan Naruto ile Hokage olmak için savaşma sözü vermiştir.
Kaynak: Konohamaru Sarutobi

Kendi saf, çocuksu iç dünyasını ve romantik duygularını yansıttığı şiirleriyle tanınan Tuğrul Asi Balkar'ın şiir ve yazıları Adam Sanat,
Kaynak: Tuğrul Asi Balkar

avlayıp, rodeolara katılarak günlerini geçirirlerken, aralarına henüz boşanmış, çocuksu tavırları olan Roslyn adında güzel bir kadın katılır.
Kaynak: The Misfits (roman, 1961)

alanları da kapsayarak soyut resim, gerçekçilik akımları, primitive sanatlar ve çocuksu çizimler için adeta bir yön gösterici işlevindeydi.
Kaynak: Vasiliy Kandinskiy

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)