Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çor anlamı
1. Dert, keder, hastalık. 2. İspanyol nezlesi. 3. Bir çeşit hayvan hastalığı, sığır vebası. 4. Ağaçlarda olan bir çeşit hastalık. 5. Bir çeşit üzüm hastalığı.
çor anlamı
1. Tuzlu. 2. Tuz. 3. Zehir, zehir gibi.
çor anlamı
1. Yayık yapmakda kullanılan derinin tüylerinin dökülmesi için içine yatırıldığı çok tuzlu yoğurt. 2. Sıcaktan hastalanan hayvanlara içirilen ayran, sirke ve sarmısak karışımı.
çor anlamı
1. Söz, konuşma. 2. Kötü veya acı söz, küfür. 3. Kötü huylu kimse.
çor anlamı
1. Çam kabuğu. 2. Yulaf sapı.
çor anlamıMerak, heves.
-Gaziantep
çor anlamıAğzın eğriliği.
-Bitlis
çor anlamıKısır, mahsul vermeyen toprak.
-Gaziantep ve çevresi.
çor anlamıÖlü evine giden yemek.
Issısu *Sarıkamış -Kars
çor anlamı
1. Öksürük. 2. Hastalık.
çor anlamıHastalık
Elâzığ ve yöresi
çor! anlamıKargış için kullanılan ünlem; çor baba, davun çifti
Erzurum
çor anlamıHastalık; dert; veba; kargış sözü. || çor baba!: kargış sözü || çor dawun!: kargış sözü || çor tutmak: kötü bir hastalığa tutulmak || çor deymek: kötü bir hastalığa tutulmak || çor Yemek: zıkkımlanmak
Erzurum
çor anlamıHastalık, salgın
Keban Baskil Ağın Elazığ
çor anlamıBulaşıcı, kısa süren hastalık
Malatya
çor anlamıYaralı, hastalıklı (Ç. Çiftliği)
Kırşehir