damar ne demek?
- 15 sözlük, 19 sonuç.BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
damar anlamı Osm. çizgi, elyaf, damar Alm. Faser Fr. fibre
Aynı mevsimde oluşan gözeler gurubunun, kesitlerde öbür gözelerden ayrı renkte görünüşü.
Aynı mevsimde oluşan gözeler gurubunun, kesitlerde öbür gözelerden ayrı renkte görünüşü.
BSTS / Anatomi Terimleri Sözlüğü
damar anlamı Lat.vas
(Anatomi) İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı kanal, vaz.
(Anatomi) İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı kanal, vaz.
BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
damar anlamı İng. vessel, vein Alm. Gefass, Vene Fr. vaisseau, veine
1. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları. 3.Bitki yapraklarındaki iletim sisteminin uzantıları.
1. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları. 3.Bitki yapraklarındaki iletim sisteminin uzantıları.
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
damar anlamı İng. seam
Tomruklardaki gaz oyuklarının haddelenmesi ya da yanlış haddeleme sonucu, uzun metal parçalarda oluşan, genellikle üzeri kapalı, bulunması zor kusur.
Tomruklardaki gaz oyuklarının haddelenmesi ya da yanlış haddeleme sonucu, uzun metal parçalarda oluşan, genellikle üzeri kapalı, bulunması zor kusur.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
damar anlamı Fr. filon
(coğrafya, jeoloji)
(coğrafya, jeoloji)
damar anlamı Osm. useybat Fr. nervure
(botanik)
(botanik)
damar anlamı Osm. via Fr. vaisseau
(botanik, zooloji)
(botanik, zooloji)
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
damar anlamı İng. streak
Bir öz etrafına bir veya birkaç kat halinde heliksel sarılmış, kesiti yuvarlak,üçgen, oval biçiminde olan çelik teller demeti.
Bir öz etrafına bir veya birkaç kat halinde heliksel sarılmış, kesiti yuvarlak,üçgen, oval biçiminde olan çelik teller demeti.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
damar anlamı İng. lade vein Osm. filon Fr. filon, veine
madencilik: İşletilen bir katmanın yakınındaki ince kömür katmanı.
madencilik: İşletilen bir katmanın yakınındaki ince kömür katmanı.
BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü
damar anlamı İng. fissure vein Alm. Gang Fr. filon, fissure, filonienne
Bir maden ya da mineralle doldurulmuş kayaç çatlağı.
Bir maden ya da mineralle doldurulmuş kayaç çatlağı.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
damar anlamı
Derinin ham kalan bölümü. (*Bor -Niğde)
Derinin ham kalan bölümü. (*Bor -Niğde)
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
damar anlamı İng. vessel Osm.vie Alm. Ader Fr. vaisseau
İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve tüm gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan kitin çizgiler.
İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve tüm gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan kitin çizgiler.
Güncel Türkçe Sözlük
damar anlamı
is. 1. anat. Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal: "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." -P. Safa. 2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi. 3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı: Zengin bir Altın damarı. 4. mec. Soy, yaradılış. 5. mec. Huy: Cimrilik damarı. Şairlik damarı. 6. bit. b. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru. 7. hay. b. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ.
is. 1. anat. Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal: "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." -P. Safa. 2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi. 3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı: Zengin bir Altın damarı. 4. mec. Soy, yaradılış. 5. mec. Huy: Cimrilik damarı. Şairlik damarı. 6. bit. b. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru. 7. hay. b. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ.
Kişi Adları Sözlüğü
Damar anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Canlı varlıklarda kan dolaşımına yarayan kanal. 2. Yer Altında belli bir maden alanı. 3. Huy, yaradılış. 4. Tür.
Cinsiyet: Erkek
1. Canlı varlıklarda kan dolaşımına yarayan kanal. 2. Yer Altında belli bir maden alanı. 3. Huy, yaradılış. 4. Tür.
Türkçe - İngilizce
damar anlamı
isim
1) vessel
2) vein
3) blood vessel
4) streak
5) grain
6) nerve
7) string
sıfat
1) vascular
ön ek
1) phlebo-
isim
1) vessel
2) vein
3) blood vessel
4) streak
5) grain
6) nerve
7) string
sıfat
1) vascular
ön ek
1) phlebo-
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
damar anlamı
Kök: Ağacın damarları kalın.
Kök: Ağacın damarları kalın.
Cenciğe -Erzincan
damar anlamı
Çeşit, tür.
Çeşit, tür.
*Bor -Niğde
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Damar anlamı
Artvin ili, Murgul ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Artvin ili, Murgul ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Damar anlamı
Diyarbakır ili, Lice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Diyarbakır ili, Lice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
damar eş anlamlısı
huy
is. 1. İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat: "Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor." -R. N. Güntekin. 2. Alışkanlık: "Bu günden sonra geceleri dolaşma huyu edindim." -R. Mağden.
is. 1. İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat: "Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor." -R. N. Güntekin. 2. Alışkanlık: "Bu günden sonra geceleri dolaşma huyu edindim." -R. Mağden.
soy
is. 1. Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, sülale: "Bizler hadi neyse böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın, bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir." -M. Ş. Esendal. 2. Cins, tür, çeşit. 3. sf. İyi ve üstün nitelikleri bulunan. 4. esk. Manzum söz: "Boy boyladı, soy soyladı." -Dede Korkut.
is. 1. Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, sülale: "Bizler hadi neyse böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın, bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir." -M. Ş. Esendal. 2. Cins, tür, çeşit. 3. sf. İyi ve üstün nitelikleri bulunan. 4. esk. Manzum söz: "Boy boyladı, soy soyladı." -Dede Korkut.
yaradılış
is. 1. Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet: "Yaradılışı gereği çapraşık olmayan durumları severdi o." -A. İlhan. 2. Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat: "Yılan kendini korumakta görünüyorsa bu, atlayıp kuşu tutmaya yaradılışının elverişli olmamasından." -M. Ş. Esendal.
is. 1. Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet: "Yaradılışı gereği çapraşık olmayan durumları severdi o." -A. İlhan. 2. Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat: "Yılan kendini korumakta görünüyorsa bu, atlayıp kuşu tutmaya yaradılışının elverişli olmamasından." -M. Ş. Esendal.
"damar" için örnek kullanımlar
Ayçekirdeği : Ayçekirdeğinin içindeki yağ, damar sertliğini giderir.
Sunflower Seeds: Ayçekirdeğinin in the oil, hardening of the arteries fixes.
Kaynak: habermolasi.comAna vatan, anayurt, ana damar gibi deyimler bunlardan bazılarıdır.
Main home, homeland, phrases, some of them, such as the main vessel.
Kaynak: e-haberajansi.comKalp ve damar hastalıklarından korunmanın en iyi yolu sağlıklı yaşamaktır.
The best protection is to live a healthy heart and cardiovascular diseases.
Kaynak: takvim.com.trKalp ve damar hastalıkları ile kansere karşı koruyucudur.
Protects against heart and vascular diseases and cancer.
Kaynak: takvim.com.trVaskülit — Damar duvarındaki yangıya verilen addır. Vaskülit Birçok farklı boyutta damarı tutabilir. Vaskülitik patoloji ler damar
Kaynak: Vaskülit
Kaynak: Vaskülit
İnme, veya iskemik beyin-damar hastalığı, merkezi sinir sistemi ne giden damar ların hastalıkları sonucu gelişen tıkanıklıklar ya da damar
Kaynak: İnme
Kaynak: İnme
Kan, atardamar , toplardamar ve kılcal damar lardan oluşan damar ağının içinde dolaşan; akıcı plazma ve hücrelerden (alyuvar , akyuvar
Kaynak: Kan
Kaynak: Kan
Hastalığın izleyebileceği alternatif bir yol ise anevrizma olarak adlandırılır; bu durumda ateromun kalınlaşmasının telafisi için damar
Kaynak: Ateroskleroz
Kaynak: Ateroskleroz
Özellikle kalp hastalıkları, beyin ve böbrek damarlarını etkileyen hastalıklar ve periferik damar hastalıkları bu gruba girer
Kaynak: Kardiyovasküler hastalıklar
Kaynak: Kardiyovasküler hastalıklar
Kanama vaya hemoraji, oranı ve süresi ne olursa olsun kanın damar dışına çıkışını ifade eden bir tıp terimidir. Kanama, damar çeper
Kaynak: Kanama
Kaynak: Kanama
Venül veya toplardamarcık, kılcal damar lar ile ven ler (toplardamar) arasında bulunan kan dallarıdır ve kılcal damar lardan ven lere
Kaynak: Venül
Kaynak: Venül
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
