dans anlamı Fr.danse
Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks: § "
Bayram çocuğu kılığına girmiş büyükler çılgınca dans etmeye başlarlar." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar: I. Sınır, 217. § "
Yani bu tanrısal öyküler ve destansı öyküler bir toplanma sırasında şiir ya da düz yazı olarak müzik ve dansla bir arada ve ayrı olarak okunursa." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 74. § "
Alleghanyslerde kadınlara özgü bir gece dansı (raksı) vardır ki erkekler katılamazlar." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 247. § "
Dans etmek için de bu vücut iyi." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 18. § "
İyi bir kavalye ile dansa benzeyen o mihverinden çıkmalar..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 121. § "
Balolara çok gittim. Dansları bile öğrendim." -Ahmet Midhat Efendi, Henüz 17 Yaşında, 150. § "
Bizi itiştire kakıştıra ve etrafımızda kavga dansları yaparak yürütmeye başladılar." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 147. § "
Güzelim İstanbul dururken insan, bu ıssız dağ başlarında ne diye oturur?.. O parklar, o sinemalar, o danslar..." -
Reşat Nuri Güntekin, Leyla ile Mecnun, 30. § "
İstanbul sokaklarında bile tek tük dans mektepleri beliriyor." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. XIV, 107. § "
Fransız edipleri bu altın ışıklı dans ve çalgı şehrinin emsalsiz cuşişinden bahsetmişlerdir." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 27. § "
Abim beni dansa kaldırıyor." -Adalet Ağaoğlu. Gece Hayatım, 46. §
"Alafranga, alaturka dans, gırla şarkı, mani…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 328. § "
Garip bir cin dansı!" -Necip Fazıl Kısakürek, Sabır Taşı, 150. § "
... sükse yapmış İngiliz dans hocaları…" -Elif Şafak, Mahrem, 37. §
"Küçük Meryem tatlı tatlı gülümseyerek Mehmet'i süzüyor, ayakları üzerinde dans eder gibi yaylanarak özellikle küpesine bakıyordu." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 51. § "
Ben Aksaray'ın gün görmez bir odasında doğarken Şişli'nin süslü salonlarında dans ediyordu." -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 123. § "
Karanlıkta yaprakların altında tek tek süzülen yağmur damlalarının altında, dansa devam ediyorlar." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 17.