Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

davacı ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri

davacı anlamı İng. plaintiff, pursuer, claimant, litigant, suitor Osm. müddei Alm. der Kläger Fr. demandeur
Bir yargılıkta dava açan kişi ya da tüzel kişi.

Güncel Türkçe Sözlük

davacı anlamı
is. huk. Dava eden kimse, savlayıcı, müddei: "Davacının iddialarında hiçbir delil yoktu." -N. F. Kısakürek.

Türkçe - İngilizce

davacı anlamı
isim
1) claimant
2) plaintiff
3) prosecutor
4) complainant
5) litigant
6) the prosecution
7) suitor
8) orator
9) libelant
10) libellant
11) pursuer
sıfat
1) litigant

davacı eş anlamlısı

müddei
sf. (müddei:) huk. esk. Davacı.
savlayıcı
is. huk. Davacı.

"davacı" için örnek kullanımlar

Dudağına 6 dikiş atılan Ali Bozacı, hasta yakınlarından davacı oldu.
Ali six stitches Bozacı lip, the patient was near the plaintiff.
Kaynak: haber3.com
Davacı, mahkemeye her şekilde 'rencide' olduğunu ispat edebilir.
The plaintiff, the court in every way 'offended' Can you prove that.
Kaynak: aksam.com.tr
Yakalanan zanlı ev sahibinin yeğeni çıkarken, kendisinden davacı olunmadı.
The captured suspect, while the landlord's nephew, the plaintiff olunmadı itself.
Kaynak: haberciniz.biz
Davacı ihtiyacı bulunduğunu tanıkla ispata çalışacak.
There is a need to work to prove that the plaintiff witnesses.
Kaynak: posta.com.tr
Davacı, bir mahkeme önünde dava açan ya da açtıran kişiye ya da tarafa verilen addır. Böylelikle davacı sorununa hukûkî bir çare bulmaya
Kaynak: Davacı (mahkeme)
Ceza davalarında savcı kamu adına davacı olarak duruşmalara katılır. Batı ve Türkiye'deki uygulamalar: ABD , Kanada , İngiltere , Avustralya
Kaynak: Duruşma
Tüm bu genel sürece kolluk kuvvetleri , savcı , avukat (müdafi), şüpheli (davalı), mağdur (müşteki, davacı), tanık , bilirkişi , hakim
Kaynak: Ceza muhakemesi
olarak davacı, yerlisi olduğu ve hayatı boyunca yaşadığı ülkede fikrini belirtme ve milletvekili seçme fırsatından tamamen mahkum bırakılmıştır.
Kaynak: İbrahim Aziz
Dava edene davacı , dava edilene de davalı denir. Dava konusu olan hususa dava olan şey (eski dilde müddeabih) denir. Kategori:Davalar
Kaynak: Dava
Onyedinci madde uyarınca toplumların ayrı mahkemeleri olacak, davalı ve davacı ayrı toplumlardan ise karma mahkemeler kurulacaktı.
Kaynak: Zürih ve Londra Antlaşmaları
bu durumda, vatandaşların müşteki, mağdur, şüpheli, tutuklu, davalı, davacı vb. sıfatlarla kuruma başvurduğunu, haklarında herhangi bir
Kaynak: Zabıt Kâtibi
Bir dava açılacağında önce şikâyet kamu görevlisine iletilir ardından halktan kurulu bir jüri önünde davalı ile davacı doğrudan konuşarak
Kaynak: Retorik
ad Ergenekon ana davası | davacı Kamu adına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı | davalı toplam 274 sanık | mahkeme İstanbul 13. Ağır Ceza
Kaynak: Ergenekon davaları
Davalı ve davacı kendilerini savunabilirlerdi ve gerçeği söyleyecekleri üzerine bir dini yemin etmeleri gerekirdi. davacı ve yargıç
Kaynak: Antik Mısır
Belediyeyi Devlet dairelerinde ve törenlerde, davacı veya dava lı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya vekil tayin etmek.
Kaynak: Türkiye'de belediye başkanı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.