Şahsi kararı neticesinde dilediği gibi
davranma salahiyetine sahiptir.
As a result of his personal decision to have the authority to act as he wishes.
Kaynak: risalehaber.comTürkiye bir devlet gibi
davranma yeteneğini hemen her alanda kaybediyor.
Losing the ability to act like a state of Turkey in almost every area.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trCari açık sorununa rağmen daha emniyetli bir yerde
davranma imkânı sundu.
Despite the problem of the current account deficit presented the opportunity to act in a safe place.
Kaynak: timeturk.comŞirketin içeride farklı, dışında farklı
davranma dönemi kapanmıştı.
Inside the company's different, act different from the closed period.
Kaynak: bilgicagi.comYaşamın devam etmesinde, insanların ve diğer canlıların kullandığı, vazgeçilmez olan maddelerin tüketiminde dikkatli
davranma, gereği kadar
Kaynak: Tasarrufādāb) Toplum töresine uygun
davranma veya İyi ahlak, incelik, terbiye olarak tanımlanır. İslam 'da, hayatın her yönünü kapsayan görgü ve
Kaynak: EdepDipol momenti bir sistemin dipol gibi
davranma ölçütüne verilen isimdir. Dipol momenti kutupsal kovalent bağ ların ölçülen
Kaynak: Çiftkutup momentiyerinde
davranma, kurallara uyma.Franchise (free birth) ; Kanuni etkinin dışında ve soylu olarak doğma, hür doğma.Honeur (honor) ; Onur, şeref.
Kaynak: Şövalye"Bu istismar ve ihmalin açıklanması konusunda bir çok ülke yönetimi kendi yasal tanımlarını yapmıştır; ve nelerin çocuklara kötü
davranmaKaynak: Çocuk istismarıHerhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya
davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî.:
Kaynak: Özgürlükalanında ana akıma bağlanmayıp merkezî iktidarın diliyle konuşmayan, farklılıklara açılan düşünme ve
davranma biçimi diye de tanımlanabilir.
Kaynak: HeterodoksBu hipoteze göre engellenme süreçleri insanlarda saldırgan
davranma eğilimi açığa çıkartır. Hipotez istediği hedefe ulaşması engellenen
Kaynak: Engellenme-agresyon hipoteziÇocuk ça
davranma. Akıllı ca yatırımlar yapıyorsun. Elime büyük çe bir taş aldım."- e göre" anlamı katar: Sen ce bu doğru mu? "
Kaynak: Eşitlik ekiBu, ülkedeki soyutlanma ve dış ülkelerdeki sorunlara karşı yansız
davranma eğiliminde olanların elini güçlendirmiştir. Yansızlık
Kaynak: Yansızlık Yasalarıbıraktılar, az kalsın öldürüyorlardı; bana düşmanları sevindirecek biçimde
davranma, beni bu zalim kavimle bir tutma, dedi " (el-A'raf, 7/150).
Kaynak: SamiriAyrıca yerlilere insani
davranma fikirlerinin ardında yatan niyet, Amerika'da kurulan ekonomik sistemin sürdürülebilirliğini ve işgücünün
Kaynak: Valladolid Konseyiedilebilir. ABD mahkemeleri, ailelerin bölünmesine ve maddi destekten tümüyle yoksun kalmasına yol açacak durumlarda esnek
davranma eğlimindedir.
Kaynak: Sınır dışı etmeDeng Xiaoping 'in başlattığı ekonomide dizginleri gevşetme, politik etkinlerde ise ödünsüz
davranma politikasını devam ettirdi.
Kaynak: Jiang Zemin2. Sorumluluk (Örneğin: Kişinin dışarıda bu yönde bir zorlayıcı müdahale olmadan kendisini belirli bir şekilde
davranma ödevi altında
Kaynak: H. L. A. Hart