Sonunda benim gibi 'eyvah'
dememek için bu illete hiç başlamamak gerekiyor.
In the end, like me 'dear' in this malady not to say you need to start by.
Kaynak: haberler.comBaşbakan'ın 'Barış ve eşitlik
dememek gerekir' sözü sürecin ruhuna zıt bir açıklamadır.
Prime Minister's 'peace and equality should avoid answering the promise of' the spirit of the opposite description of the process.
Kaynak: hurriyet.com.trBiz % 50 oy aldık ben bilirim
dememek gerekir.
We have received 50% of votes I need to know how to avoid answering.
Kaynak: haberdiyarbakir.comHele hele günümüz teknolojisi gözönünde bulundurulduğunda, 'vay be!'
dememek de mümkün değildi.
Especially Considering today's technology, 'Wow!' It was not possible to avoid answering.
Kaynak: batmancagdas.comgetirilen bir soru ve bir yanıta dönüştüğü dört kriz anı ile belirlenmiş olan monoluğunun tümünde, “Ben”
dememek için umutsuz bir uğraş verir.
Kaynak: Ben DeğilStalingrad'daki hava şartlarında hiçbir uçağın gerekli yardımı yapamayacağını kendisi de biliyordu fakat Hitler'e hayır
dememek için bu
Kaynak: Hermann Göringeyvah o sudan neden içmedim
dememek için şöyle birkaç yudum da olsa içilmesi tavsiye edilir. İklim: Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı
Kaynak: Yoğunpelit, Yığılcakendi çıkarları için “kullandıkları” eskiden beri kullanılan düzenleri -ticaret oyunları
dememek için- onaylamaktan biraz daha az şey yapıyor.
Kaynak: Retorik (Aristoteles)