Sancar: Esas motivasyonun
demin söylediklerim olduğunu düşünüyorum.
Sancar: The main motivation, I just think that is what I said.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu aradaki farkın neden kaynaklandığını
demin konuşmamda da açıkladım.
This is due to the difference lies just explained in my speech.
Kaynak: ilgazetesi.com.trDemin anlattığım Fransız kafalılardan partiler kurdurdu.
I just told the French also built kafalılardan parties.
Kaynak: timeturk.com Sonuç olarak Ali'nin
demin söylediği 6 filmi belirledik.
I just said, 6 As a result, Ali's film set.
Kaynak: blog.radikal.com.trökenmek-taklit etmek, buymak-üşümek, yumak-yıkamak, bayak-
demin, acar-yeni, ellaam-herhalde, zaar-herhalde, çömçe-kaşık, malamat-mahçup,
Kaynak: Hamamköy, KozanEn meşhur "Demirkapı" hiç süphesiz Köktürk yazıtlarının
demin adı geçen Maveraünnehir 'deki Baysun-tau dağında bugünkü Derbent Derbent | A
Kaynak: Demirkapı (Maveraünnehir)Doğu karadeniz bölgesine ise onogur bulgar türklerinin bir kısım kolları,
demin anlattığımız 2 aşamada, kubrat handan da daha önceden
Kaynak: Karaağaçlı, Tonyaçakması /güvenek bir tür sinek /indem çok /bıldır geçen yıl /bayak
demin,az önce /gobça düğme /mintan gömlek /buymak üşümek /yalavu alev /
Kaynak: Çıtlaklı, Beşikdüzü"Dün, bugün, yarın, akşam, kışın, geceleyin, ilkin, şimdilik, yine,
demin, daha, hâlâ, henüz, derhal, bazen" gibi kelimeler, cümlede zaman
Kaynak: Zarf (dilbilgisi)Öbek kuramı (grup kuramı),
demin tanımladığımız öbek (grup) yapısıyla ilgilenir. Ödeği tanımlarken yaptığımız tanımlar ise çoğunlukla
Kaynak: Öbek (matematik)