Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

deney ne demek?

 - 16 sözlük, 20 sonuç.

BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment Osm. tecrübe Fr. expérience
1- Fizik, kimya, biyoloji gibi derslerin öğretiminde doğal olayların bağıntıları ve yasaları üzerinde bilgi edinmek; varsayım olarak benimsenen bilim yasalarının doğruluğunu göstermek; belli bir doğa olayını, etmenleri denetim Altında tutarak, sınıf ya da deney odasında öğrencilere göstermek için yapılan planlı deneme ya da sınama işi. 2- Bilinmeyen bir şeyi bulmak, bir ilkeyi, bir varsayımı sınamak amaciyle yapılan eylem ya da işlem.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experience, experiment Osm.tecrübe Lat.experientia Alm. Erfahrung, Experiment Fr. expérience empeiria
Gerçekliği olana ilişkin her çeşit yaşantı, algılama, duyumlama, verilmiş olma vb. İnsan yaşamında bilincin karşılaştığı şeylerin tümü. (Felsefede) Gerçeklik üzerine kavramsal olmayan her türlü bilginin temeli: Her bilimin güvenilir olabilmesi için deneye dayanması, öte yandan bilginin salt deneyle kalmaması gerekir. Deneyin bilimsel amaçlarla, düşünce yoluyle düzenlenmesi, karşılaştırılması, bağlantılar kurulması, giderek doğrulanması ve Tamamlanması gereklidir. Yunanca peira (deneme, sınama) sözcüğünden iki dizi sözcük türetilmiş: I. (Soyut ve genel anlamda kullanılan) empeiria ve türevleri: empirik, empirizm; II. (Somut ve daha teknik anlamda kullanılan) experientia (Latince experiri = deneme, deney yapma) ve türevleri: expérimenter, experimental, expérimentation.
deney anlamı İng. experience Alm. Erfahrung Fr. experience, empirie
I- Empeiria = deney, yaşantı, görgü: Episteme' (bilim)ye karşıt olan: İşlenmemiş bir olay üzerine dayalı bilgi. Olaylardan doğrudan doğruya kendimizin bilgi edinmemizin yolu. Olaylardan edindiğimiz dolaysız bilgi. İnsanın kendi görmesi, kendi yaşantısıyle kazanmış olduğu şey; insanın kendi sınadığı deney. empirique = görgüsel deneysel, (deneyci): 1- Experimental (deneyimsel) ya da bilimsel olana karşıt olarak: Yöntemli bir denetlemeye baş vurmadan doğrudan doğruya, sıradan yapılan deney. 2- Ussal ve dizgesel olana karşıt olarak: Yapılan deneyin verilerini yorumlamak ya da ussal bir dizge halinde düzenlemek için usa baş vurmadan sıradan bir deneme düzeyinde kalan deney. 3- Bazan, ama yanlış olarak: experimental'le eşanlamlı: Yöntemli ve ussal biçimde yapılan deney; deneyci yöntem (méthode empirique).
deney anlamı
Empirisme : bakınız» deneycilik, görgücülük
deney anlamı İng. experiment Alm. Experiment Fr. expérience
II. Experientia - deney : Deneyle sınama, araştırma, deneyimleme edimi (deneyim); olayların kesin, Tam ve yöntemli bir biçimde araştırılabilmesi ya da gözlemlenebilmesi için olabildiğince değişken koşullar altında canlı olarak yapma bir biçimde oluşturulması; gözlem, deneyim, tümevarım yoluyle edinilen yöntemli, bilimsel deney; tümevarımlı bilgi (Bacon'dan beri) hem tümdengelimli bilgiye hem de sıradan deneye karşıt olarak kullanılmıştır. (Felsefede) 1- (Usa karşıt olarak) Bilgide kazanılmış olan (şey), bakınız» deneycilik. 2- Yapılmış olan deney: deneme, deneyler yapma eylemi, a. Edilgin olarak yapılırsa (sıradan deney) bilgi amacı yoktur, deneysel empirik bilgi verir; b. etkin olarak yapılırsa (bilimsel deney) bilgi aracı olarak özellikle bir varsayımı denetlemek içindir; deneylere dayanarak (experimental) bilgi elde eder. 3- (Geniş anlamda) Bir varsayımı denetlemek için yapılan her çeşit gözlem.
deney anlamı İng. experiment Alm. Experiment
Expérimentation = deneyim: Bir doğruyu ortaya çıkarmak üzere deneyin (2 b anlamında) yöntemli bir biçimde kullanılması. Experimental = Deneysel: 1- Geniş anlamda (empirique'le eşanlamlı): Sıradan deneyi kullanır ve sonuçlar çıkarır. Deney odası (laboratuvar) tekniği kurulmadan önce de ruhbilim deneyseldi, ama empirik anlamında. 2- Empirik'e karşıt anlamda: bilimsel deneyi kullanır. Expérience morale = töresel deney (töresel yaşantı). Ahlâk değerlerinin gerçekliği üzerine bir bilincin doğmasını sağlayan yaşanmış eylem. Expérience vécue (Erlebnis-Erfahrung), bakınız» yaşantı

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment Osm. tecrübe Alm. Experiment Fr.expérience, essai
Bilimsel araştırma yapmak, bir varsayımı ya da bir yasayı kanıtlamak için tasarlanarak yapılan ve belirli niceliklerin ölçülmesine, karşılaştırılmasına dayanan kılgıl çalışma.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experience, experiment Osm.tecrübe Alm. Experiment Fr.expérience
Bilimsel birgerçeği ortaya çıkarmak, bir varsayımı denemek ya da kanıtlamak, bir yasanın doğruluğunu göstermek ereğiyle yapılan işlem.

BSTS / İstatistik Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment Alm. Experiment
(Deneysel tasarım) Etkenlerin bağımlı değişken üzerindeki etkilerini araştırmak üzere rasgelelik süreçleri kullanılarak yapılan denemeler.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment Osm. tecrübe Alm. Versuch Fr. expérience
Bilimsel araştırmanın gözlem ve varsayım basamaklarından sonra gelen, gözlenen olayları, benzerlerini ya da doğada gözlenmemiş olanları, çeşitli koşullarda ve özgül yöntemlerle deneylikte yapmak için uygulanan türlü etkinliklere verilen ad.

BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. test; experiment Alm. Probe; Prüfung Fr. essai; épreuve
Deneme işleminde yapılan iş.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

deney anlamı Osm. tecrübe Fr. éxpérience, épreuve
(astronomi, fizik, kimya)

BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment Osm. tecrübe
Belirli bir varsayımın doğruluk durumunu değerlendirme ya da var olabilecek bağıntıları ortaya çıkarma amacıyle koşulların ya da bunların değişken durumlarının ve sonuçların gözlendiği planlanmış deneme.

BSTS / Toplumbilim Terimleri

deney anlamı İng. experience Osm. tecrübe Fr. expérience
Olayların zorunlu bağlantılarının, özelliklerinin ve yasalarının ortaya çıkarılmasına, ussal etkinlik yöntem ve araçlarının bulunup denenmesine olanak veren; insanın doğal ve toplumsal çevresi üzerindeki kılgısal eylemi.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. test, experiment Osm. tecrübe, test Fr. essai, épreuve, expérience
genel uygulayım: 1- Deneme işleminde yapılan iş, uygulama vb. 2- Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir varsayımı kanıtlamak ya da bir yasanın doğruluğunu ortaya koymak için yapılan işlem.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment Osm. tecrübe
Bir değişkenin etkilerini gözlemek üzere koşulları hazırlanmış ya da amaçlı olarak düzenlenmiş gözlem ya da deneyleme sürecinin ürünü.

BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment
İstatistiksel açıdan, gözlemlerin veya ölçümlerin olası sonuçlarını elde etmek için kullanılan terim.

Güncel Türkçe Sözlük

deney anlamı
is. 1. Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe: "Senelerdir gece gündüz elektrik yüklü deneyler yapa yapa sinir küpüne döndüğüne inanırdı içten içe." -E. Şafak. 2. Deneyim, tecrübe: "Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır." -H. Taner.

Kimya Terimleri Sözlüğü

deney anlamı İng. experiment Alm. Experiment Fr. expérimentons
Kontrol edilebilir şartlar Altında doğal bir olayın veya bilinmeyen bir gerçeğin açıklamasında kullanılacak ölçme işlemlerinin yapılması işi.

Türkçe - İngilizce

deney anlamı
isim
1) experiment
2) test
3) proving
sıfat
1) pilot

deney eş anlamlısı

deneyim
is. Bir kimsenin belli bir sürede veya hayat boyu edindiği bilgilerin tamamı, tecrübe, eksperyans.
tecrübe
is. 1. Deneyim. 2. Deney. 3. Görgü: "Sonraları, diplomasi âleminde edindiğim tecrübeler bana, bu hükmümde yanılmadığımı ispat etmiştir." -Y. K. Karaosmanoğlu.

"deney" için örnek kullanımlar

Deney yapmak için mum yakan genç kız, daha sonra mumu yanık unutarak banyoya gitti.
Young girls to experiment with burning candle, the candle burns, forgetting, then went into the bathroom.
Kaynak: kanalahaber.com
Okulda deney yapılırken patlama oldu : 3 yaralı.
There was an explosion at the school during the experiment: 3 wounded.
Kaynak: odatv.com
"İran, nükleer deney yapıyor".
"Iran is making nuclear test."
Kaynak: yirmidorthaber.com
sınıf öğrencileri, bilim uygulamaları dersinde laboratuvarda deney yaparken, beherde bulunan ispirto alev aldı.
grade students in scientific applications, while the experimental laboratory course, in the spirit beaker caught fire.
Kaynak: ntvmsnbc.com
Anlamlı önermeler doğrulanabilir, yani gözlem ve deney ile açık seçik bulgulanabilir olan cümlelerdir bulgular Doğrulanabilirlik ilkesini
Kaynak: Deneycilik
Clive ve Elsa bir deney ürünü olan ve ne tam anlamıyla insan, ne tamamen hayvan olan Dren'i finansörlerden ve diğer bilimcilerden
Kaynak: Deney (film, 2009)
Bilim veya ilim fizik i ve doğa l evren in yapısının ve hareket lerinin birtakım yöntem ler (deney , düşünce ve/veya gözlem ler)
Kaynak: Bilim
Olasılık uzayı rastgele oluşan durumlar içeren bir deney ortamı sunan matematiksel yapı dır. Ele alınacak durum ya da deney e özgüdür.
Kaynak: Olasılık uzayı
Doğa tarihi, hayvan ları ve bitki leri inceleyen, deney den çok gözlem e dayalı bir bilim dalı Bu bilimle uğraşanlara doğa tarihçisi ya da
Kaynak: Doğa tarihi
Çernobil reaktör kazası, bir deney sırasında meydana gelen 20. yüzyılın ilk büyük nükleer kazasıdır. Ukrayna 'nın Kiev iline bağlı
Kaynak: Çernobil reaktör kazası
Klâsik mekanik makroskop ik boyut larda (~10−9 m ) cisim lerin hareket lerini hem deney sel hem de matematik sel olarak inceleyen, fiziğin
Kaynak: Klasik mekanik
Bilimsel yöntem akıl , deney ve gözleme dayalıdır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgi objektif ,
Kaynak: Bilimsel bilgi
Düşünce deneyi; bir deney de, varsayım ya da kuram ı aydınlatacak önermeye verilen addır. Deneyin yapısına bağlı olmak üzere bazı deneyleri
Kaynak: Düşünce deneyi
Model canlı veya model organizma, belirli biyoloji k olayların anlaşılması için yapılan deney lerde yaygın olarak kullanılan canlı lara
Kaynak: Model canlı
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.