Zeminin ve
akreditasyon sisteminin güzelliğiyle yazıyı bitiriyorum.
Finish writing the beauty of the floor and the accreditation system.
Kaynak: fanatik.com.trElde dilecek gelirler
akreditasyon için harcanacaksa bu tesis zamanla çökecektir.
To obtain accreditation dilecek income harcanacaksa this facility will collapse over time.
Kaynak: ekohaber.com.trAkreditasyon ve teknik toplantılara kadar her şey federasyonumuzun sorumluluğunda.
Accreditation and technical meetings under the responsibility of Federation of everything.
Kaynak: erzurumgazetesi.com.tr Müsabaka için 90 basın mensubu
akreditasyon yaptırdı.
Competition for the 90 members of the press accreditation made.
Kaynak: hurriyet.com.trFakülte programları ABET sürecinden geçmiştir ve 2005 yılında
akreditasyon almışlardır. Şu an fakülte dekanı Prof. Dr. Ömer Usta 'dır.
Kaynak: İTÜ Elektrik Elektronik FakültesiNAAB, ABD dışındaki üniversitelerin programlarını ve bu progralamrın formatlarını
akreditasyon sürecine tabi tutamadığından
akreditasyonKaynak: İTÜ Mimarlık FakültesiBu standart, laboratuvar
akreditasyon kuruluşlarının personel kalitesi, kalite sisteminin yeterliliği,
akreditasyon prosedürü ve
Kaynak: Kalite yönetim sistemleri38 spor dalı bulunan oyunlara ayrıca 18,000 gazeteci
akreditasyon gerçekleştirmiştir. Asya Olimpik Konseyi 'nin o dönemdeki bütün üye
Kaynak: 2002 Asya OyunlarıOrganik tarım ürünü ve uluslararası
akreditasyon firmaları (Ecocert, ICEA vb.) tarafından verilen organik sertifikaya sahip bitkilerin
Kaynak: Organik şampuanokul kalitelerinin dünyanın en önde gelen 3
akreditasyon kurumu tarafından (AACSB, EQUIS ve AMBA) onaylanması durumunda kullanılan terimdir.
Kaynak: Triple CrownUzun süre yaptığı sınıflandırmaların uluslararası kabul gören bir
akreditasyon kuruluşunca onaylanmaması nedeniyle hizmet alanı sınırlı
Kaynak: Türk LoyduAyrıca öğretim dili %100 İngilizce olmadığı halde
akreditasyon almış tek üniversitedir Üniversitenin başvuru şartını yerine getiren tüm
Kaynak: ABET