Petrol taşımacılığı,
depoculuk, gıda ve enerjiye girdi.
Oil transport, warehousing, food, and energy input.
Kaynak: ekonomi.haber7.comLisanslı
depoculuk çalışmaları daha iyi yürütülmeli ve üreticinin korunması sağlanmalıdır.
Better protection of the work carried out and the manufacturer must be licensed warehouse.
Kaynak: timeturk.comLisanslı
depoculuk çalışmaları daha iyi şekilde yürütülmeli ve üreticinin korunması sağlanmalıdır.
Studies should be conducted to better protection of licensed warehouse and the manufacturer shall be provided.
Kaynak: yerelgundem.comLisanslı
depoculuk konusuna da değinen Erkoç, "Türkiye'de 7 ürüne lisanslı
depoculuk hakkı verilmiş durumda" dedi.
Touching on the licensed warehouse Erkoç, "Turkey has been given the right to seven individual licensed warehouse," he said.
Kaynak: haberler.comBiz 'repoculuk değil
depoculuk yapalım'dedik. Piyasada öyle bir ihtiyaç vardı ki, hızla büyüdük. 1998 yılında yüzde 40 piyasa payı ve 700
Kaynak: Ethem Sancakbölgeler inşaat-taahhüt, toplu yemek, bilişim, sigorta, bakım onarım, yükleme/boşaltma,
depoculuk, danışmanlık, özel güvenlik, konferans salonu vb.
Kaynak: Serbest bölgeNeticesinde; askerlikle ilgisi olmayan ticaret, kahvehane işletmeciliği, hamam işletmeciliği, kayıkçılık,
depoculuk, odun ve yakacak
Kaynak: Yeniçeri Ocağı