Bu da yüksek veri
depolamak isteyen kişiler için oldukça iyi bir olanak.
This is especially good for people who want to store the data to high.
Kaynak: stargundem.comBu sayede görüntüleri
depolamak ya da arşivlemek mümkün oluyor.
In this way it is possible to store images, or archive.
Kaynak: scroll.com.trİnternet devleri, tüm dosyalarınızı bulutta
depolamak için kapışıyor.
Internet giants scrambling to store all your files from the cloud.
Kaynak: pcnet.com.trTiryakioğlu'nun ürünleri işlemek ve
depolamak için de 12 tesisi bulunuyor.
Has 12 facilities for handling and storing Tiryakioğlu'nun products.
Kaynak: haberler.comGünümüzde büyük miktarlarda enerji
depolamak için hala uygun bir yöntem bulunamamış olması, hidrojenin önemini daha da arttırmaktadır.
Kaynak: Hidrojen depolamaBitkiler tarafından fazla glikoz u
depolamak için kullanılır. Endüstride tutkal , kâğıt ve tekstil yapımında kullanılır. Gıda
Kaynak: NişastaMikrofilm, fotoğraf ları, planları, matbu yazıları, yazı parçalarını kısaltılmış halde
depolamak, muhafaza etmek veya neşretmek için
Kaynak: MikrofilmWeb önbelleği, HTML sayfası ve resimleri gibi belgeleri geçici olarak
depolamak, bant genişliği kullanımını, sunucu yükünü ve algılanan
Kaynak: Web önbelleğiWindows, GNU /Linux ve UNIX uyumlu pek çok sistemde müzik verisini sıkıştırarak
depolamak ve çalmak için gerekli yapıyı sunar.
Kaynak: Ogg VorbisYemek
depolamak için kullanılan kiler , dolap ya da buzdolabı gibi tesisatlar da mevcuttur. Mutfağın temel işlevi yemek pişirmek olsa da,
Kaynak: Mutfakolarak 4.7 × 10 9 bayt; normalde herbir sektörde 2048 bayt olan 2295104 sektör bulunur) film, müzik ve diğer verileri
depolamak için kullanılır.
Kaynak: DVD+RWkendi üzerine sarılan çelik uzun şeritten oluşan bir çeşit yaydır. Kinetik enerji yi
depolamak için önceki yüzyıllarda kullanılan tek araçtı.
Kaynak: ZemberekZemin katlar malzeme ve erzak
depolamak için kullanılırken, diğer bir kat aile için kullanılır, üstü kapalı olan sokaklar neredeyse yer
Kaynak: Gadamescomputer-based information system; kısaca CBIS) bilişim ve iletişim teknolojileri nden yararlanarak veri toplamak,
depolamak, işlemek ve
Kaynak: Bilgisayar tabanlı bilişim sistemiDelicious, sık kullanılan internet sitesi bağlantılarını
depolamak, paylaşmak ve yeni siteleri keşfetmek için kullanılan bir sosyal sık
Kaynak: Delicious (web sitesi)Bu alet vahşi Pokémon ları yakalamak ve
depolamak içindir; bir eğitmen istediği kadar ve istediği cinste Poké Topu kullanabilir.
Kaynak: Poké topudöneminden kalma açıkhava sarnıçlarına halk arasında verilen addı Bu derin çukurlar uzun yıllar boyunca içme suyu
depolamak için kullanılmıştı.
Kaynak: ÇukurbostanAsıl Amacı Elle ile girilen verileri ya da Barkod/RFID okuyucusu tarafından girilen verileri
depolamak, yorumlamak, işlemek üzerine
Kaynak: El TerminaliSSDD İngilizce : Solid State Disk Drive Türkçe Katı Hâl Disk Sürücü, veri
depolamak için geliştirilmiş harddisklerin 'lerin yerini alan
Kaynak: Sabit disk sürücüYine köyün özellikle merkezinde tahıl
depolamak için kullanılan çeşitli silolar ortaya çıkmıştır. İrili ufaklı 30'a yakın tahıl siloları
Kaynak: Gündoğan, GevaşHidrojen gazını
depolamak tehlikeli ve zor bir işlem olduğundan, hidrojen kaynak makineleri ihtiyaç olunan gazı elektroliz yöntemiyle
Kaynak: Hidrojen kaynağıhizmetine sunulmasını teminen Ekonomik Bilgi Merkezi kurmak ve çalışma esaslarını belirlemek, Bilgi İşlem Merkezini yönetmek, bilgi
depolamak,
Kaynak: Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğüdağıtımını sağlamak,
depolamak ve gerekli tesis leri kurmak ile ürünlerin toptan ve perakende satışın ithal ini ve ihracını gerçekleştirmektir.
Kaynak: Erk Petrol