O kadar
derindi ki karşıdan karşıya geçmemiz 3 saatimizi almıştı.
Up to 3 hours to pass across that he was deep.
Kaynak: boluekspres.comYüzündeki acı o kadar
derindi ki sanki bu dünyada daha cehennemde yaşıyor gibiydi.
Deep pain on his face so that he seemed to be having hell in this world.
Kaynak: yerelgundem.comEşi kaybolduktan sonra Türkiye'ye gelen Steven Sierra törende, ''Aşkımız çok
derindi.
After the disappearance of his wife, who came to Turkey at the ceremony, Steven Sierra,'' Our love is very deep.
Kaynak: haberturk.comÖyle dibe dalmışlardı ki, öyle
derindi ki söküp alamadım, bırak almayı koparamadım.
It is dalmışlardı the bottom, so deep that I did not get rip, let me koparamadım to receive.
Kaynak: blog.milliyet.com.trGöl, Nisan 1859'da David Livingstone buraya ulaştığında çok daha geniş ve 9 m daha
derindi. Bugün en derin yeri 3 m olan gölün 2,600 km²'
Kaynak: Chilwa GölüYorumlar: Acı çok
derindi. Gen Howards 'ın hatırladıkları: "Puppets turnesi bittiği zaman, grup Avrupa turnesine gidinceye kadar bekledim ve
Kaynak: Cliff BurtonYüzeyde şiirleri çok basitti, ancak dikkatli incelendiğinde oldukça
derindi. Eichendorf`unkilerin yanı sıra Wilhelm Müller gibi
Kaynak: Alman edebiyatıOnun zekası her zaman
derindi, onun ekrandaki güveni daha büyüktü, onun tekniği çok daha fazla inceden inceye bilenmişti." "Merhaba Dünya,
Kaynak: Peter SellersBitkiler ve yararları konusundaki bilgileri
derindi. Ameliyatlarda, özellikle trepanasyon ameliyatlarında ileri oldukları görülmektedir.
Kaynak: İnka İmparatorluğuİran'ın kırsal kesiminde feodalizm egemendi ve büyük toprak sahipleriyle topraksız köylüler arasındaki uçurum oldukça
derindi.
Kaynak: İran