Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

dezavantaj ne demek?

- 3 sözlük, 3 sonuç.

BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu

dezavantaj anlamı
bakınız» yarar yitimi

Güncel Türkçe Sözlük

dezavantaj anlamı
is. Avantajlı olmama durumu.

Türkçe - İngilizce

dezavantaj anlamı
isim
1) disadvantage
2) deficit

"dezavantaj" için örnek kullanımlar

Engelli olmanın bir dezavantaj olmadığını toplumca bilmemiz gerekli.

We need to know the society that being disabled is a disadvantage.

Kaynak: iha.com.tr

Şu ana kadar yaşanan tabloya göre Fenerbahçe için dezavantaj oldu.

So far, according to the table was a disadvantage for Liverpool.

Kaynak: habergazete.com

Rakip savunmaya yerleşmiş ve top sendeyken Umut dezavantaj dahi olabilir.

Hope you had settled in to defend the opponent and the ball may even be a disadvantage.

Kaynak: fanatik.com.tr

Derbi stresi kaldıramaması Bekir için gözüken tek dezavantaj gibi.

The only disadvantage seems to Derby, such as stress, remove your Bakr.

Kaynak: blog.milliyet.com.tr

İlk bakışta bir dezavantaj gibi görünse de, aslen doğumda bebeğin hayatını kurtaran bir özelliktir. Eğer bebeğin kafası tam olarak
Kaynak: Kafatası

Soğuksu Millî Parkı, 1959 yılında Millî Park olarak tesis edilmiştir. Ankara 'ya yakın olması hem avantaj hem dezavantaj teşkil
Kaynak: Soğuksu Millî Parkı

Arama algoritmaları için bir dezavantaj sayılan bu durum karşısında daha detaylı arama yapan arama yöntemleri geliştirilmiştir.
Kaynak: Benzetilmiş tavlama

İlk yıllarımızda sahip olduğumuz deneyimsizliklerimiz önümüzde bir dezavantaj değil bizi kendi tarzını yaratmaya iten güçlerden biri oldu
Kaynak: Fakülte oyuncuları

Palm OS işletim sistemi ile çalışması Treolar için hem avantaj hem de dezavantaj olabilmektedir. Treolar birçok akıllı telefondan daha
Kaynak: Treo

Ayrıca "veri tutarlılığı nı (referential integrity)" sağlama işinin programcıya bırakılması tercih edilmiştir, ancak bu bir dezavantaj
Kaynak: MySQL

Avrupadaki gelişmeleri (Rönesans , Reform ) Osmanlı'nın takip etmemesi Osmanlı için bir dezavantaj olmuştur. Kategori:Osmanlı Devleti
Kaynak: Osmanlı İmparatorluğu duraklama dönemi

Kubica ilk 2 yarışında, aracın ağarlığının arttırdığı gerçekesiyle sistemi dezavantaj görüp denememişti. Kategori:2009 Formula 1 yarışları
Kaynak: 2009 Çin Grand Prix

Piyade birlikleri için büyük bir dezavantaj olan ağırlığına mukabil birçok ülke tarafından tercih edilmesinin sebebi kısa olmasıdır.
Kaynak: IMI Galil

Fakat imal edilmesinin pahalı olması bir dezavantaj oluşturur. İlgili Sayfalar : Isı eşanjörleri Plakalı ısı eşanjörleri Kategori:Isı
Kaynak: Borulu ısı değiştiricisi

İstanbul 1975 (Remzi Kitabevi)Her iki kitabın da Yunanca'dan çevrilmemiş olmaları bir dezavantaj olmakla birlikte M.Tunçay çevirisi hem
Kaynak: Politika (Aristo)

sağladığı evrimsel adaptasyonun bir dezavantaj sağlayacağı ve çeşitli hastalıklara, örneğin tip II diyabete, daha yatkın olacakları yönündedir.
Kaynak: Tutumlu fenotip hipotezi

Bu çalışma zamanı kritik uygulamalar için bir dezavantaj oluşturmaktadır. Bu nedenle daha sonra concurrent algoritmalar geliştirilmiştir.
Kaynak: Çöp toplama (bilgisayar bilimi)

Boyunun, pozisyonuna göre biraz dezavantaj getirmesine rağmen fiziksel olarak yapısının güçlü olması ve rebound yeteneği sayesinde power
Kaynak: Onur Aydın

Aslan, geri koşu sporunun Türkiye'de çok fazla tanınmadığına yandığını açıklayan Ömer, bu durumu kendisi için bir dezavantaj olarak görmektedir.
Kaynak: Ömer Aslan

Çarpma, ısı gibi etkenler, bozulmayı hızlandırır. Plastik türü malzemeden imal edilmiş olması, bir başka dezavantaj olup, kırılma meydana
Kaynak: Disket

Eşeyli üreyen bir organizmanın, her yavrusuna sahip olduğu genlerin ancak %50'sini aktarmasının eşeyli üreme için bir dezavantaj teşkil
Kaynak: Eşeyli üremenin evrimi

NIPS tüm sistemin güvenlik kaderini belirleyen baş öğedir , kimilerince dezavantaj olarak nitelense de bu özellik NIPS'leri kolay idame
Kaynak: İzinsiz Girişleri Engelleme Sistemi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)