dımdızlak anlamı sf. (dı'mdızlak) 1. Çırçıplak. 2. Tepesinde saçı dökülmüş (kimse): "Göbeği dükkânımızdaki şarap şişelerinden daha şişkin ve daha yuvarlak olan dımdızlak başlı Barba hiç istifini bozmadı." -O. C. Kaygılı. 3. mec. Elindeki her şeyini, imkânlarını yitirmiş.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dımdızlak anlamı 1. Yapayalnız, malsız mülksüz. 2. Bomboş. 3. Kıt kanaat, ölmeyecek kadar gıda alarak (geçinme).
dımdızlak anlamı Tek başına, yalnız.
Yozgat *Ürgüp Niğde
dımdızlak eş anlamlısı
çırçıplak sf. (çı'rçıplak) Çırılçıplak: "Hasta binlerle, bakan yok; diriler çırçıplak / Ölüler kaskatı olmuş, hani kim kaldıracak?" -M. A. Ersoy.
"dımdızlak" için örnek kullanımlar
Planlamanızı önceden yapmazsanız, bir sabah evin kapısında dımdızlak kalırsınız.
If you do not plan ahead, the door of the house one morning you will with nothing.