geçişme
is. 1. Geçişmek işi. 2. biy. Yarı geçirgen bir zarla birbirinden ayrılmış iki sıvının karşılıklı geçerek birbirine karışması. 3. fiz. Yarı geçirgen bir çeperin iki yanına yerleştirilmiş, derişikliği farklı iki sıvıdan oluşan yer değiştirme olayı, hulul, ozmoz. 4. fiz. Moleküllerin kinetik enerjileri sebebiyle çok yoğun bir bölgeden az yoğun bir bölgeye hareketleri, difüzyon.

Anizotropik difüzyon, Görüntü ve sinyal işleme alanında, sinyal düzenlileştirme, uyarlamalı gürültü azaltma, sınır sezme gibi uygulamalarda
Kaynak: Anizotropik difüzyon

Öyleyse karışık gazlardan oluşan bir sistemde gaz moleküllerinin difüzyon u her gazın kısmi basıncına bağlıdır ki buna difüzyon basıncı
Kaynak: Difüzyon basıncı

Graham difüzyon yasası, İskoç fiziksel kimya cı Thomas Graham tarafından bulunan gazların difüzyon hareketini açıklayan yasadır.
Kaynak: Graham difüzyon yasası

Difüzyon sabitinin ölçülmesi için yaygın olarak kullanılan iki yöntem vardır. 1. : Serbest sınır yöntemiyle difüzyon katsayılarının
Kaynak: Difüzyon sabitinin ölçülmesi

Şişme difüzyon un özel bir şekildir. Suyla temasa geçen bütün tohumlar şişerler ve çimlenme ye doğru yönelirler. Şişme sırasında hacim
Kaynak: Şişme

Endositoz, hücre zarı ndan difüzyon la veya aktif taşıma yla geçemeyecek büyüklükteki molekül lerin hücre içine alınış yöntemidir.
Kaynak: Endositoz

Higroskopi, genel kimya da herhangi bir maddenin içinde bulunduğu ortamdaki su molekül lerini difüzyon veya çeperinde yoğunlaştırma
Kaynak: Higroskopi

Pasif taşıma, küçük molekül lü maddelerin osmoz ve difüzyon yardımıyla hücre içine enerji harcanmadan alınması. Canlı veya cansız
Kaynak: Pasif taşıma

Bu tabaka öyle incedir ki oksijen , su ve lipit ler gibi molekül ler difüzyon ile bu tabakadan geçip doku lara girebilirler.
Kaynak: Kılcal damar

Hücre zarından difüzyon ile kolay geçerler. Besin kaynağı bakımından önemli olan monosakkaritler heksozlardır. Bunlardan glikoz (üzüm
Kaynak: Monosakkarit

kıvrımlı bir yüzey yapısına sahiptir ki bu besinlerin bağırsak duvarından difüzyon u ve böylece de emilimi için uygun olan yüzey alanını arttırır.
Kaynak: Bağırsak

Bu durum fizyolojik sıcaklıklarda ve ortam koşullarındaki difüzyon hızı ile birlikte ele alındığında, bir hücreden salınan
Kaynak: Nörotransmitter

ve esnek bir matrise sahip olan kıkırdak dokuda damar bulunmaz, kıkırdak hücreleri bu matristen difüzyon yoluyla madde alış verişi yaparlar.
Kaynak: Kıkırdak doku

Hidrojen iyonları (protonlar) proton konsantrasyonun yüksek olduğu yerden düşük olduğu yere doğru difüzyon hareketi yaparlar. Peter
Kaynak: Kemiosmoz

oluştururlar. Su içeriği çok fazla olan hücrelerarası madde; oksijen ve besin maddelerinin iletimini hücre ler ve doku arasında difüzyon la sağlar.
Kaynak: Hücrelerarası madde

Örtü epiteli damarsız bir doku olup, üzerine oturduğu bağdokusu içindeki damarlardan bazal lamina aracılığıyla, difüzyon yoluyla beslenir
Kaynak: Örtü epiteli

Özal Hükümeti 'nde yapılan difüzyon sonucu Hasan Celal Güzel 'in yerine Milli Eğitim Bakanı oldu ve bu görevi 3 hükümette de devam ettirdi
Kaynak: Avni Akyol

Gaz değişimi, akciğer alveolleri ve akciğer kılcal damarlarındaki kan arasında, gazların pasif difüzyon uyla meydana gelir. Kandaki
Kaynak: Nefes almak