diplomat anlamı
is. (l ince okunur) 1. Dış politikayla uğraşan ve ülkesini temsil etmekle görevlendirilen kimse: "Hem, bu çeşit amiyane işler diplomatın nesine?" -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Teksir yapmak için kullanılan bir mumlu kâğıt türü. 3. mec. İlişkilerinde kurnaz, becerikli olan.

diplomat anlamı
isim
1) diplomat
2) uluslararası ilişkiler uzmanı
3) insan ilişkilerinde usta kimse

diplomat anlamı Fr.diplomate
1. Uluslararası konularda ülkesini temsil etmekle görevlendirilen kimse: § "İhtiyar diplomat, o akşam dostu General Pele'nin imzalı resmini çerçeveden çıkardı." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 28. § "Diplomatların, diplomatlıkları, başlarındaki silindir şapkaların şeridine yazılı "diplomat" yazısından bellidir. " -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar: II. Sınır, 258. § "Mamafih vakayı daima diplomatların düşündüğünün aksi çıkıyor." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 361. § "Çünkü haber verdiğimiz malumatın derecesi en büyük bir devletin, en büyük bir diplomatı için bile fazladır." -Ahmet Midhat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar s. 33. § "Ne bileyim, iki düşman memleket arasında, harpten üç gün evvel, dostluğun her zamankinden ziyade kuvvetli olduğunu söyleyen diplomatın politika yalanı, yahut da mesela..." -Peyami Safa, Yalnızız, 10. § "Ağır başlı bir diplomat diye bilirdiniz." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 4. § "Genç diplomatın birden bire memlekete dönmesiyle her şey başladı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 162. § "Şehre avdetimde ilk defa olarak Londra'da meduvvinin ekseri diplomat olan bir akşam taamına davet olundum." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 98. § "diplo Diploma resmi olarak berat, senet, ahitname fenninde mütefennin sefaret tarikine salik adam." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Hepsi diplomat… şair mi isterseniz, tümen tümen…" -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 71. § "… Genç Fransız diplomatıyla konuşmakta ve diplomat laf ettikçe gevrek kahkahalar atmaktadır." -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 27. § "Ailesi, tanınmış diplomat ve politikacılar yetiştirmiş, baba tarafından Osmanlı Sarayı'na dek uzanan köklü bir soyağacı taşırdı." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 22. § "…Hintli bir diplomatla konuşuyorduk… Atillâ İlhan, Batının Deli Gömleği, 46. 2. mec. İlişkilerinde kurnaz, becerikli olan: § "Diplomatlığın lüzumu yok." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 76. § "Eğer bu yaşlı kadın söylendiği gibi Türk kadar güçlüyse, kendisi de bir İngiliz kadar sabırlı ve diplomat karakterli, ama bir Maori kadar inatçıydı." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 82. 3. Teksir yapmak için kullanılan bir mumlu kâğıt türü.