inat is. 1. Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim:
"Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir." -T. Buğra. 2. Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme:
"İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı." -Ö. Seyfettin. 3.
sf. hlk. İnatçı.