akvaryum anlamı Fr.aquarium
Tatlı veya tuzlu su hayvanlarının, su bitkilerinin yapay bir or
Tamda beslendiği cam su kabı: §
"Muntazam bir umumi bahçe ve onun içinde "akvaryum" namıyla bir hayvânât-ı bahriyye müzesi var." -Ahmet Midhat Efendi, Haydut Montari, 16. § "Ne kadın, ne çocuk, ne kedi, ne kuş, ne balıklar bir akvaryumda, ne çiçekler, çiçek saksıları, ne de kılıç." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 38. §
"... patırtılarını ve renklerini seyrettiğimiz bu akvaryum âlemi..." -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 208. §
"Yoldan geçenler tıpkı hayvanat bahçesindeki balık akvaryumlarına bakar gibi elektrik ışıkları içinde…" -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar 1, 70. §
"Yeni yapılmış akvaryumla mukavva kutu..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 171. §
"İnsan kafaları, bir "Akvaryum" içindeki sessiz deniz mahluklarını andırır." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 91. §
"Ne akvaryum bir görseniz, ne içinde ne balıklar?" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 170. § "
Muazzam bir kapıydı bu: Akvaryuma benzeyen dört tarafı camlı bir asansörün, siyah mermer merdivenlerin , duvar dipleri kaktüs saksılarıyla süslü geniş antrenin, yolunu kesmişti." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 428.